1. Görev tanımınızda değişiklik yapmaya çalışın: Yaptığınız işi genel anlamda seviyorsanız, ancak sadece bir iki ufak nokta varsa ve artık tolere edemiyorsanız yöneticinizle aklınızdakileri paylaşın, mümkünse değişiklik yapılmasını, yeni bir görev paylaşımına gidilmesini isteyin.
2. Farklı projelerde ve ekiplerde yer alın: Sürekli aynı ekip arkadaşlarıyla çalışmaktan sıkıldıysanız veya işinizi sevmeme nedeniniz o arkadaşlardan biriyse kendinize yeni iş arkadaşlarıyla çalışma fırsatı yaratın.
3. Sinerji yaratın: Kiminle çalışırken harikalar yarattığınızı düşünüyorsanız onunla işbirliği yapın.
4. Farklı bir takıma ya da departmana geçiş yapmaya çalışın: Eğer sorun yaptığınız işin tamamıysa, yani Finans’ın size uygun olduğunu düşünerek başladıysanız ama “Asıl işim Satış olmalı” diyorsanız, mutlu olacağınız tarafa geçiş yapın. Yıllarca Bankacılık yapıp mutluluğu İnsan Kaynakları’nda bulan çok arkadaşım var.
5. Dert ortağı bulun: Güvenebileceğiniz birisi olmalı, herkese her şey anlatılmaz ancak acil durumlarda içinizi dökebileceğiniz şirket içi/şirket dışı birileri veya en azından kimsenin görmeyeceğinden emin olduğunuz bir defter edinebilirsiniz.
6. Kendinize boş vakit yaratın: Akşam işten çıktıktan sonra eve gittiğinizde muhtemelen sadece yol bile sizi tüketmiş oluyordur. Ancak her akşam uykuya dalmadan önceki 1 saati okumaktan hoşlandığınız bir kitaba, dergiye, veya seyretmekten hoşlandığınız bir diziye ayırın, sabah işe yenilenmiş ve dinlenmiş olarak gelin.
7. Sağlıklı beslenin, spor yapın: Evet çoğumuz için fast food yiyeceklerin tadı ıspanaktan daha güzel ama günün en azından bir öğününde sağlıklı beslenmeye dikkat ederseniz vücudunuz tazelenir. Günün yarım saatini sahilde yürüyüşe veya sevdiğiniz bir alanda spora ayırırsanız kendinizi dinleme fırsatı yaratmış olursunuz ve olumsuz düşüncelerin aklınızdan çıkmasına yardımcı olur.
8. Çalışma saatlerinizle ilgili sorununuz varsa yöneticinizle konuşun: Türkiye’deki firmalar yavaş yavaş esnek çalışma saati uygulamasına geçmeye başlıyor. Eğer bu şirketlerden birinde çalışıyorsanız ya da sizi dinleyen bir yöneticiniz varsa konuşmaktan çekinmeyin. Oturduğum apartmandaki çalışan annelerden birinin bu dertten muzdarip olduğunu biliyorum örneğin. Çocuğunun okul servisi kendisinin evden çıkma saatinden sonra geliyor ve o süre içinde çocuğunu yalnız bırakmak istemiyor doğal olarak. Böyle bir durumda, eğer yapılan iş çok dakik olmayı gerektirmiyorsa, yöneticiye “sabah yarım saat geç gelip akşam yarım saat geç çıkma” fikri sunulabilir.
9. Çalışma ortamınızı güzelleştirin: Oturduğunuz koltuk rahatsızsa yastık getirin, duvar çok boş geliyorsa 2 fotoğraf koyun, beğendiğiniz bir masa takvimi edinin, bilgisayarınızın arka planını değiştirin, çok sıcak/soğuk diyorsanız kaloriferden/klimadan uzak bir yere geçin. Çalıştığınız ortamı, çok ekstra yasaklar ve kurallar yoksa, kolaylıkla kendinize uygun hale getirebilirsiniz.
10. Masaüstünüzü ve mail kutunuzu çöplerden arındırın: Okunmamış mail bırakmayın, hem sizi strese sokacak hem de gözünüzü yoracaktır. Masaüstünüzde klasörler oluşturup kendiniz için düzenli ve temiz bir görünüm yaratın.

Forbes editörlerinden Deborah L. Jacobs‘ın yazısının tarafımdan uyarlanmışıdır. Bahsi geçen metin için Forbes sayfasını ziyaret edebilirsiniz.