Çoğumuz bu yaşa gelene dek zaman zaman birilerini örnek almışızdır.

O kişi bir davranışıyla kalbimizi kazanmıştır, örnek almışızdır.

Bir derdimizi çözmemize destek olmuştur, örnek almışızdır.

Bazen kişisel olarak tanımadığımız ama bulunduğu yeri ve olduğu kişiyi takdir ettiğimiz birisidir, örnek almışızdır.

Zaman zaman bu “idol”ümüzün bizi şaşırttığı, gözümüzden düştüğü de olmuştur muhakkak. Lakin yine de onun varlığı sayesinde olduğumuz yerden ileri gitmiş, bir adım bile olsa atmışızdır. Belki de yıllardır izinden yürüdüğümüz, yolumuzu kaybettiğimiz anlarda dönüp baktığımız, her düşüşümüzde bazen bilerek bazen bilmeyerek yeniden ayağa kalkmamıza sebep olandır. Bilmeyerek diyorum ya, bazen o kişi bizim varlığımızdan haberdar bile olmaz, ama biz onun düşünce biçiminden yararlanmaya çalışırız. Koçlukta sık kullandığımız bir metot vardır, idolünün kim olduğunu öğrendikten sonra “Senin yerinde şimdi X olsaydı nasıl düşünür, nasıl davranırdı?” diye sorarız danışanımıza. Hatta zaman zaman sanki karşımızda o oturuyormuşçasına onunla sohbet eder, “şimdi sen bu derdini ona anlatsaydın sana nasıl yol gösterir, seni ne diyerek teselli ederdi?” diye sorar, cevaplarıyla danışana yolunu buldurturuz.

Haydi bu gizli kahramana pusula diyelim. Aynen bir pusula gibi, en zor anlarda, kendimizi en kaybolmuş hissettiğimiz zamanlarda yönümüzü yeniden bulmamızı sağlayan, bir sözüyle bir bakışıyla ilham veya çözüm olan kıymetli pusulalarımız iyi ki varlar.

Pusulasının kim olduğunu sorduğum kişiler genellikle geçmişten takdir ettikleri bir yöneticilerinden bahsederler. Böyle örnekler gördüğümde çok mutlu oluyorum. Ne şanslı her iki taraf da. Biri pusulasını bulmuş, diğeri birilerine pusula olabilmeyi başarmış.

Benim de kendi hayatımda çok değer verdiğim pusulalarım oldu. Hayatına dair detaylar öğrendikçe beni hiç şaşırtmayacak bir pusulam da Atatürk. Bazen çıkmazda hissediyorum kendimi ve O’nu düşünüyorum. “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim” diyor ya örneğin, hemen bir silkelenip toparlıyorum kendimi.

İş yaşamımda mesleğimin de katkısıyla ben de birilerine pusula olmak ve onları hiç şaşırtmadan yanlarında olmasam da bakış açısı paylaşımıyla kalıcı fayda sağlamak için çabalıyorum. Şimdiye dek yapabildiysem ne mutlu bana…

Eee sizin pusulanız kim?

Ve siz kimler için pusula olabildiniz?