Evet, bir şirketin amacı sadece kar etmekse, ve eğer siz insansanız orada çalışmak sizi mutlu etmez. Robotsanız; işte harika bir ortam! Bu yazıyı robot olmayanlar ve robot çalıştırmayanlar için hazırladım.

Geçtiğimiz hafta PİAR Danışmanlık tarafından düzenlenen Çalışan Mutluluğu Zirvesi’ne katıldım. Mutluluk ve spesifik olarak çalışan mutluluğu konusunda hem bilim hem iş dünyasından uzmanların katıldığı, bilgilendirici ve keyifli bir zirveydi. Yaklaşık 10 farklı şirketin temsilcileri, şirketlerindeki uygulamaları ve çalışanları nasıl mutlu ettiklerini anlattılar.

Aslında “nasıl mutlu ettikleri” demeyelim de, “nasıl mutlu etmeye çalıştıkları” diyelim, zira herkesi her zaman mutlu etmek mümkün olmadığı için kesin ifadelerden de kaçınmak daha doğru olacaktır.

Beğendiğim uygulamalara gelecek olursak;

Pfizer: “Pozisyona değil şirkete işe alım yap” felsefesine dayalı olarak hareket ediyorlar, bu da en temelde “ben işimi yapar, akşam evime gider, ofise unuturum”u yani uzun vadede monoton yaşamıyla sıkılmış bireyler yaratmayı engelliyor. Pfizer’in şu anki 4 İK yöneticisinden 3’ü pazarlama geçmişinden geliyor, bu da yaratıcılığı getiriyor. Bu yaratıcılık sayesinde de bizim esnek yan haklar diye bodoslama ifade ettiğimiz şeye onlar Pfizer Mutfak Çalışmaları, oryantasyon programına Mavi Koza, çalışan memnuniyet anketine şirket tansiyon barometresi veya Pfizer Pulse diyorlar.

Garanti Bankası: Ebeveynler için Anne-Baba-Çocuk seminerleri düzenleniyor. Horon, örgü gibi dersler alıyorlar. Çalışanların beklemedikleri anda ofise midye dolmalar veya simit-peynirler giriyor.

DHL: Müşteri odaklı çalışma prensibine sahip DHL’de herkes potansiyel bir müşteri olarak görüldüğü gibi, çalışanlara da müşteri algısıyla yaklaşılıyor. Belirli zamanlarda maskeli balolar düzenliyorlar, veya beklenmedik bir anda ofisten içeri karnaval havası esebiliyor.

Digiturk: Sadece şu kurumsal video bile Digiturk’le ilgili çok şey anlatıyor aslında. Digiturk’ün kendi içinde kurduğu bir iç iletişim platformu var, kendileri The Dreamers diye adlandırıyorlar, spor takımları kurmak gibi aktivitelere imza atıyorlar.

Nutricia: Çalışanlara doğumgününde izin veriliyor, ayda 4 güne kadar evden çalışma olanağı tanınıyor, annelere 2 hafta ekstra doğum izni, babalara da yine 2 hafta babalık izni veriyorlar. Bedenen yorulanlar için masaj odası, ruhen yorulanlar için backup hizmeti sunuyorlar. 8 Mart’ta kadın çalışanları düşündükleri gibi 8 Nisan’ı da erkekler günü olarak belirlemişler.

Tüm bunları neden mi yapıyorlar?

• En temelde robot değil insan çalıştırdıklarını bildikleri için.
• Çalışan mutluluğunun iş verimliliğini doğrudan etkilediği araştırmalarla deneylerle defalarca kanıtlandığı için.
• Keyifle çalışmak için.
• Sabahları ayakları geri geri giderek ofise gelen çalışma arkadaşlarının tüm ekibin motivasyonunu yerle bir edeceğini bildikleri için.
• Bireyin hayatını kolaylaştıran şirketlerde, bireylerin de şirketin ilerlemesini kolaylaştıracaklarına inandıkları için.
• Çalışana yapılan yatırımın mutlaka yol, su, elektrik olarak döndüğünü gördükleri için…