“Ben komik bir şaka duymayı sevmem” veya “ben beni güldüren insanlardan hoşlanmam” der misiniz?

Zannetmiyorum. 🙂

Belki “kızlar kendilerini güldüren erkeklerden hoşlanırlar” klişesindeki “kızlar”ın bir erkekte aradıkları tek özellik bu değildir. Veya sinemaya her gidişimizde illa komedi filmi izleyeceğiz diye bir kaide yoktur. Ancak gülmekten hepimiz keyif alırız.

Daha güçlü bir iletişim

University College London’dan Alan Gray 2015’te bir araştırma yayınladı. Araştırmada Oxford Üniversitesi’nde birbirini önceden tanımayan 112 öğrenci gruplara ayrıldı. Katılımcılara 10 dakikalık farklı videolar izletildi. Bir gruba standup şov, bir gruba BBC’nin Yeryüzü belgeselinden ormanlarla ilgili ilgi çekici bir kesit ve bir gruba da golfün kurallarına dair eğitici bir video izletildi. Videodan sonra ne kadar güldükleri ve o anki duygusal durumları ölçümlendi. Ardından tüm katılımcılardan gruptan birine bir tanışma mesajı yazmaları istendi. Daha fazla gülmüş olanlar daha samimi notlar yazdılar. Standup şov izleyenler diğer hepsinden daha pozitif bir deneyim yaşamış olduğu için etraflarındaki kişilerle daha açık bir iletişim kurabildiler. Kahkahanın daha güçlü iletişim bağları yarattığına dair farklı araştırmalar da var. Birlikte gülmeyi paylaşan insanlar birbirine daha sıkı bağlanır.

Daha güçlü bir hafıza

2014’te Loma Linda Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada diyabet hastası olan ve sağlıklı olan yaşlılara 20 dakika süren komedi videoları izledildi. Videonun ardından her bir katılımcıya öğrenme, hatırlama ve hafıza testleri uygulandı. Her iki grupta da gülmenin stres hormonunu azalttığı ve hafızayı güçlendiği bulundu. Stres hormonu hafızayı zayıflatabilir. Hani öğrenciyken çok heyecanlandığımız, strese girdiğimiz sınavlarda bildiklerimizi unuturduk ya, aynen öyle işte. Yetişkinlikte de örneğin mülakatlarda daha önce çalıştığı şirketin ismini unutan adaylarla bile karşılaştığım olmuştu. Hafızanızı güçlendirmek istiyorsanız, stresinizi azaltmak zorundasınız.

Zorluklarla baş etmede rahatlık

Pek çok defa doğum günümde ailem bana sürpriz doğum günü kutlaması hazırladığında, ışıkları söndürüp pastayı içeri getirdikleri an ağladığıma şahit olmuşlardır. Mutluluktan ağladığımız çok olur. Yale Üniversitesi psikologlarından Oriana Aragon mutluluk gözyaşlarını ve olumsuz durumlarda gelen istemsizce gülme isteğini araştırarak 2014’te yayınladı. Bunları duygusal dengelenme için otomatik olarak yapabiliyoruz. Bazen olmadık şeylere gülen kişilerin “sinirlerim bozuldu” dediğini duyarım. Kendini açıklama ihtiyacı duyar. Oysaki bu oldukça normal bir durum. Araştırmacılar özellikle duygularını daha yoğun yaşayan kişilerin bu gibi olumlu durumlarda ağlamak gibi olumsuz tepkiler verdiğini veya olumsuz durumlarda gülmek gibi olumlu tepkiler verdiğini belirtiyor. Özetle, zor durumlarla başa çıkmak, duygusal esnekliğe ulaşabilmek için kahkaha atın. Bu sayede duygusal olarak dengelenmeniz kolaylaşacak.

Geçtiğimiz hafta hayatınızda daha fazla gülmeye alan açmak için neler yapabileceğinizden bahsetmiştim. Bu kez bir adım daha ileri gidiyorum ve gülmenin faydalarından her gün daha fazla yararlanabilmeniz için Kahkaha Reçetesi yazıyorum.

• Her gün fazladan 3 doz güleceksiniz. Kendinize gülme saatleri belirleyebilirsiniz ve hatta hatırlatması için telefonunuza alarm kurabilirsiniz. Zorlama olması veya sahte olması önemli değil. Dişleriniz görünsün, ağzınızı kulaklarınıza doğru uzatın ve gülme sesi çıkarın yeter. Örneğin, bir tanesini sabah dişlerinizi fırçaladıktan sonra birini öğle yemeğinizi yemeye başlamadan önce, bir tanesini de akşam eve dönerken yolda, serviste, arabada yapabilirsiniz. Başkaları görmesin diye gülüşünüzü saklamanıza gerek yok. Hatta karşılığında onların da size gülümsemesini hedefleyerek yaparsanız daha kolay harekete geçebilirsiniz.
• Her gün 3 dakika güldüğünüz bir video izleyeceksiniz. Güldüğünüz bir videoyu tekrar izleyebilir veya güldüğünüz bir komedyenin farklı videoları olabilir. Bizim ailede bazı videoya veya ses kaydına alınmış, birbirimize yaptığımız şakalar vardır. Mesela bir tanesini herhalde 60 kez izlemişimdir. Şimdi açıp izlesem yine kahkahalarla gülerim. Dur açıp bir daha izleyeyim hatta. 🙂

Daha 5 aylık bir bebekken bedenimiz biz güldüğümüzde endorfin salgılamaya başlar. Bu da kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar. Bu reçete ile daha fazla endorfine hayatınızda yer açabileceksiniz.

Gülmenin 180 türü olduğu söylenir. Yapmacık, şımarık, mahçup, samimi, çocukça, kibarca, kahkahayla, durmaksızın veya daha başka pek çok şekilde gülebilirsiniz. Yeter ki gülün.

Pablo Neruda, “Ruhun dili gülmektir” der.

Bol kahkahalı bir hafta dilerim.