selinyetimoglu.com

PCC Profesyonel Kariyer Koçu & Kariyer Danışmanı, Ex-HR


Yorum bırakın

Selfie Bitti, Şimdi Moda Laughie

İngiltere Derby Üniversitesi’ndeki araştırmacılar son zamanlarda yaygınlaşmaya başlayan yeni bir kavram üzerine çalışıyorlar. Kavram “laughie”. Selfie “özçekim” olarak Türkçeleştirildiyse laughie’yi belki “gülmelik” gibi çevirmek mümkün olabilir diye düşünüyorum.

Nasıl ki telefonun kamerasında kendimizi görerek fotoğraf çektiğimizde selfie oluyorsa, telefonda Okumaya devam et


5 Yorum

Daha Fazla Kahkaha, Daha Az Stres

1 saat kahkaha atmak, mutluluk hormonlarından olan endorfinin 24 saat boyunca yüksek oranda salgılanmasını destekleyerek gün boyu iyi hissetmemizi sağlar. Gülmek, stres seviyesini azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir. Bedendeki oksijeni artırarak beynin daha aktif çalışmasını sağlar. Bu da kişinin daha odaklı, yaratıcı ve üretken olmasıyla sonuçlanır. Başkalarıyla birlikte gülmek sosyal ilişkilerimizi iyileştirir. Kişileri kaynaştırır ve birbirlerine olan ön yargılarını kaldırarak daha empatik bir iletişim kurmalarını sağlar. Aynı zamanda sorunlarla daha kolay baş edilmesini sağlar.

Okumaya devam et


3 Yorum

Gülme İşini Neden Ciddiye Almalısınız?

“Ben komik bir şaka duymayı sevmem” veya “ben beni güldüren insanlardan hoşlanmam” der misiniz?

Zannetmiyorum. 🙂

Belki “kızlar kendilerini güldüren erkeklerden hoşlanırlar” klişesindeki “kızlar”ın bir erkekte aradıkları tek özellik bu değildir. Veya sinemaya her gidişimizde illa komedi filmi izleyeceğiz diye bir kaide yoktur. Ancak gülmekten hepimiz keyif alırız.

Daha güçlü bir iletişim

University College London’dan Alan Gray 2015’te bir araştırma yayınladı. Araştırmada Oxford Üniversitesi’nde birbirini önceden tanımayan 112 öğrenci gruplara ayrıldı. Katılımcılara 10 dakikalık farklı videolar izletildi. Okumaya devam et


3 Yorum

Ülkece Daha Çok Gülebilmeyi Nasıl Başarırız?

  • En son ne zaman karnınızı tuta tuta kahkaha attınız?
  • Hayatınızda gülmekten sandalyeden düşmenize sebep olabilecek kişiler kimler?
  • Her gün içten gülmekten yanaklarınızın ağrıyacağı bir yaşam için şu anda yapmadığınız neler yapabilirsiniz?

Bazen sanki insanlar eskisi kadar neşeli değillermiş, olamıyorlarmış gibi geliyor. Sanki bundan 15-20 sene önce daha fazla kahkaha, daha fazla neşeli zaman, daha basit mutluluk kaynakları vardı. Bu dediğim klişe bir nostaljiden kaynaklanmıyor. 90’lar güzellemesi yapacak değilim lakin sanki teknoloji geliştikçe, yapay kaynaklar arttıkça su gibi oksijen gibi gülmek de bir doğal kaynak olarak azalıyor. Eğer bu yalnızca benim düşüncem değilse, ya bundan 20 sene sonra da bugünkünden daha az neşeli, daha az gülen, daha zor mutlu olan insanlara dönüşürsek? Düşüncesi bile dehşet verici!

Okumaya devam et


2 Yorum

Haleti Ruhiyeniz Bakış Açınızı Nasıl Etkiler?

Daha önce görmüş olma ihtimaliniz yüksek olan bir videoyla başlayacağım.

Video genellikle konsantrasyon, odaklanma gibi konularda örnek olarak gösterilir ve aslında bir dikkat testidir. Çoğu kişi bu testte kendinden beklenmeyecek bir performans gösterir. Ben de ilk izlediğimde tuzağa düşmüştüm.

Bu test, zihnimizin bize oynayabileceği oyunların da bir göstergesi aslında. Ya da kendi kendimizi nasıl tuzağa düşürebileceğimizin bir göstergesi mi demeli? Göz, görmemizi ve gördüğümüzü beyinle algılamamızı sağlayan bir araçtır ancak bu deneyde olduğu gibi her zaman beyne gördüğünü iletmeyebiliyor. Göz ve beyin bize her zaman dünyayı olduğu gibi yansıtan bir ayna değildir. Bazen dünyayı ilgilerimize, hayallerimize, davranışlarımıza göre görmek istediğimiz şekilde “yaratarak” algılatan bir sisteme de dönüşebilir. Kaliforniya Üniversitesi’nden Erika Siegel’in Psychological Science’ta Okumaya devam et


4 Yorum

Mutlu Olun! Gülümseyin! Çekiyorum…

Reklamcı değilim, sıradan tüketiciyim. Bu sıradanlığımla yorumlayacağım bir reklam mevzuu var. Geçtiğimiz yıllarda reklamlarda mutluluk savaşlarına tanık olmuştuk. Kısaca hatırlatmak gerekirse, Eti’nin bin yıldır bildiğimiz klasik reklam cingılı “Bisküvi denince akla, hemen onun adı gelir… Eti, Eti, Eti…” birkaç yıl önce “Mutluluk denince akla, hemen onun adı gelir…” olarak yeniden söylendi. Bu atakla Eti, en büyük rakibi Ülker’den rol çalıyordu. Zira Ülker, mutluluk olgusunu kullanıp reklamlarında sahiplenmeye hatırladığım kadarıyla daha önce başlamıştı. 2016 yazında sokaklardaki bilboardların çoğunda Ülker’in mutluluk temalı reklamlarını görüyordum. Coca Cola zaten bir süredir “mutluluğa kapak aç”ıyordu. Nestle’nin “iyi beslen mutlu yaşa” sloganı ve bu yazı için görsel ararken rastladığım Teka Ankastre bannerları… Hepsi ve daha fazlası var; ortak noktaları hepsinin mutluluk vadediyor olması.

Okumaya devam et


3 Yorum

Öfke Yönetimi Konusuna Gelmeden Önce; Öfkeyi Önlemenin 7 Yolu

Hadi itiraf edelim, hepimizin çevresinde aynı ortamda bulunmaktan hoşlanmadığı kişiler var. Kimi iş arkadaşına, kimi müşterisine, kimi yöneticisine asıl söylemek istediklerini değil de söylemesi gerekenleri söyleyerek “idare ediyor”, bazen de edemiyor. Bir de aynayı öte tarafa çevirelim. İnsanlar doğru olduğunu düşündüğü davranışları yapar, faydalı olduğunu düşündüğü sözleri söyler. Çoğu zaman çoğu kişi, kabalık etmek amacıyla kabalık etmez, aslında normal olduğunu hatta belki kibarlık ettiğini düşünüyordur fakat ağzından çıkan sözle, beden diliyle, mimikleriyle kabalık edebilir. Kime sorsanız iş yerindeki kişilere iyi davranıyordur, iyi bir çalışma arkadaşı, düşünceli bir yönetici, kolay bir müşteridir. Çoğunluk Okumaya devam et


Yorum bırakın

Kahkaha Yogası: “Gülmek için komik bir şey olmasını beklememe sanatı”

Bir önceki yazımda kahkaha yogası nedir, ne değildir, ne işe yarar ve bilim bize bu konuda neler anlatıyor gibi konularda upuzun bir yazı paylaşmıştım. Bu kez, “kendi hayatınızda kahkahayı nasıl artırabilirsiniz?” sorusuna yanıt vereceğim dilim döndüğünce. Okumaya devam et


Yorum bırakın

“Gülmeden geçen bir gün harcanmış demektir!” Kahkaha Yogası

Geçtiğimiz haftalarda katıldığım bir eğitimde, şükretmek üzerine bir çalışma yaptık. Şu anki hayatımda nelere şükrettiğimi uzun uzun düşünme fırsatım oldu. Şükrettiğim milyonlarca şeyden biri de gülebiliyor olmamdı. Her şeye rağmen, her şeyle birlikte, hayat bana ne getirirse getirsin gülebilmek. Bir kısmınızın bildiğini tahmin ediyorum, bir süredir kahkaha yogası üzerine çalışıyorum. Son olarak bu konuda uzmanlaşmak üzere Londra’ya giderek bir eğitim aldım. Kahkaha Yogası, Hint bir doktor olan Dr. Madan Kataria tarafından 1995 yılında temelleri atılmış bir pratik ve kendisinin kurduğu Uluslararası Kahkaha Üniversitesi onaylı sertifikam ile artık ben de “resmi” bir Kahkaha Yogası Lideriyim. 🙂

Okumaya devam et