1 saat kahkaha atmak, mutluluk hormonlarından olan endorfinin 24 saat boyunca yüksek oranda salgılanmasını destekleyerek gün boyu iyi hissetmemizi sağlar. Gülmek, stres seviyesini azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir. Bedendeki oksijeni artırarak beynin daha aktif çalışmasını sağlar. Bu da kişinin daha odaklı, yaratıcı ve üretken olmasıyla sonuçlanır. Başkalarıyla birlikte gülmek sosyal ilişkilerimizi iyileştirir. Kişileri kaynaştırır ve birbirlerine olan ön yargılarını kaldırarak daha empatik bir iletişim kurmalarını sağlar. Aynı zamanda sorunlarla daha kolay baş edilmesini sağlar.
Tag Archives: funofis
Haleti Ruhiyeniz Bakış Açınızı Nasıl Etkiler?
Daha önce görmüş olma ihtimaliniz yüksek olan bir videoyla başlayacağım.
Video genellikle konsantrasyon, odaklanma gibi konularda örnek olarak gösterilir ve aslında bir dikkat testidir. Çoğu kişi bu testte kendinden beklenmeyecek bir performans gösterir. Ben de ilk izlediğimde tuzağa düşmüştüm.
Bu test, zihnimizin bize oynayabileceği oyunların da bir göstergesi aslında. Ya da kendi kendimizi nasıl tuzağa düşürebileceğimizin bir göstergesi mi demeli? Göz, görmemizi ve gördüğümüzü beyinle algılamamızı sağlayan bir araçtır ancak bu deneyde olduğu gibi her zaman beyne gördüğünü iletmeyebiliyor. Göz ve beyin bize her zaman dünyayı olduğu gibi yansıtan bir ayna değildir. Bazen dünyayı ilgilerimize, hayallerimize, davranışlarımıza göre görmek istediğimiz şekilde “yaratarak” algılatan bir sisteme de dönüşebilir. Kaliforniya Üniversitesi’nden Erika Siegel’in Psychological Science’ta Okumaya devam et
Turnover oranı %0 olan bir teknoloji firması: Yok Artık!
Şimdi size iş yerinde mutluluk konusunda aşmış bir şirketten bahsedeceğim. Sıkı tutunun, kemerlerinizi bağlayın, zira çılgın uçacağız.
Başlamadan önce, hiç şaşırmayacağınız bir not: Bu şirket Türkiye’de faaliyet göstermiyor. İsmi Next Jump olan, ABD menşeili, birkaç ülkede faaliyet gösteren tatlış mı tatlış bir teknoloji firması. Bir yazılımları var, bu yazılım üzerinden, şirketler kendi çalışanlarına farklı yan haklar sunabiliyor, puan toplayarak bebek bezi almaktan tatile gitmeye kadar çok geniş bir yelpazede hizmetlere ulaşılmasını sağlayan bir platform. Yani şirketlerde çalışan bağlılığını artırma misyonuna sahip bu şirket, bağlılık konusunda süper über bir noktada, öyle ki CEO’nun 2013 yılında yapılan bir röportajına ulaştım. Adamcağız diyor ki, “bugüne kadar (1994’ten 2013’e kadar yani) buradan istifa eden olmadı, zaten bizde işten çıkarma yapmak da yasak, dolayısıyla kadro değişmedi.”
İş Yerinde Eğlenmek Verimliliği Nasıl Artırır?
FunOfis sağolsun, son 11 ay içinde yüzden fazla İnsan Kaynakları Profesyoneli’ne birebir olarak, işyerinde eğlencenin faydalarını aktarma fırsatım oldu. Bundan öncesinde hep kendim İK tarafında, yönetimi ikna etmeye çalışan taraftaydım. Hatta daha önce de mutlaka yazmışımdır, şirket Yönetim Kurulu toplantısında sürekli çalışanları mutlu etmenin gerekliliğinden bahsettiğim için bir keresinde Genel Müdür, “Sen aslında sendika temsilcisisin de bizim mi haberimiz yok?” demişti. Çalıştığım çok sayıda şirkette hep aynısını tecrübe ettim; İnsan Kaynakları olarak en önemli görevlerimizden biri de yönetim Okumaya devam et
Olmalı mı Olmamalı mı: İş Yerinde Eğlence
İnsanlar neden çalışıyor?
Maslow’un hiyerarşi piramidinde (O piramidi de aslında Maslow yapmamış, konuyu dağıtmak gibi olmasın ama, aslında Maslow’un anlattıklarından yola çıkarak bir öğrencisi tahtaya piramit çizip katlara ayırmış ve içine hocasından öğrendiklerini yazmış. Olmuş mu bize “Maslow’un Piramidi”?) ilk katları gerçekleştirebilmek için bir miktar gelir elde etmek gerekiyor bunun için çalışıyoruz. Bazen toplumda statü edinmemizi sağladığı için de çalışabiliyoruz. Bazen ekonomik özgürlük elde etmek için, başkalarına bağımlı olmadan yaşayabilmek için…
Bugüne kadar yaptığım araştırmalar, çalışmalar, konuştuğum gözlemlediğim binlerce insan ve kendimden yola çıkarak iddia ediyorum: Eğlenmek için Okumaya devam et
Amazon’da İK Kategorisinde Bestseller olan “Creative Hiring” kitabı ve sonrası…
Daha önce şurada sormuştum üzerine basa basa: “Müşteri deneyimi uzmanlığı” diye bir iş alanı gitgide yaygınlaşıyorken, dış müşteriye yönelik deneyim departmanları kurumun en önemli birimleri haline gelmeye başlamışken, İnsan Kaynakları içinde neden Aday Deneyimi Uzmanları yok?
Hem Aday Hem Görüşmeci İçin Sıkıcı Geçen Mülakatlardan Sıkıldık!
Evet sıkıldık. Sonuçta “aday deneyimi” kavramı, müşteri deneyimi kadar önemlidir ama o kadar önemsenmez. Bir adayın, mülakat için gittiği firmada yaşadıkları, o firmanın geleceğini belirler. Aday kapıda 1 saat bekletildiyse, aday görüşmede azarlandıysa, adaya görüşmede çok kişisel sorular sorulduysa (“Çok kişisel”den kastım: Bir eğitimde 6-7 İK’cı bir araya geldiğimizde ortamdaki çoğu kişinin görüşmeye gittiği bir firmadan söz açılmıştı ve görüşmeye giden herkese şu sorunun yöneltildiğini fark etmiştik “Sevgilinizle birbirinizin evine gidip geliyor musunuz?”), Okumaya devam et
Anda Mısın, Dünde Misin?
Yirminci yüzyılın ilk yarısında etkili olan ruhani öğretmen, guru ve yazar George Ivanovich Gurdjieff, insan hayatının amacını sorgulamış ve yanıtları eski geleneklerin içinde bulacağı düşüncesiyle, gerçeğe ulaşmak için Hindistan, Tibet, Orta Asya, Anadolu ve Mısır’da yirmi yıl kadar gezgin olarak dolaşmış. Yoksullardan (beden kontrolü odaklı), rahiplerden (duygu kontrolü odaklı) ve yogilerden (zihin kontrolü odaklı) etkilenmiş, ancak yolculuğunun sonunda kendisi Dördüncü Yol adını verdiği bir öğreti yaratmış. Dördüncü Yol’un diğer üç yoldan farkı günlük hayat içinde uygulanabilir olması ve beden, duygu ve zihin dengesinin kurulması. İnsanların hipnoz durumuna benzer bir uykuda olduklarını, Okumaya devam et
Bebek Nefesiyle Huzura ve Mutluluğa Ulaşmak
İnsan, dünyaya gözlerini ilk kez açtığında ilk refleksi nefes almaktır. Bebekler o kadar güzel ve o kadar doğru nefes alır ki… Bu yüzden bir bebeğin yanında huzur duyarsınız, mutluluk diğer tüm olumlu duygularla birlikte bebekten size de geçer. Bir zamanlar siz de aynen öyle açık, derin ve doğru nefes alıyordunuz. Fakat o günden bugüne gelirken yolda bir yerde o alışkanlığınızı kaybettiniz. Şimdi yeniden o alışkanlığı bulma ve yeniden her nefes alışınızda huzuru da derin derin içinize çekme zamanı geldi…
Nefes Hayattır, Nefes Farkındalığı Daha İyi Bir Hayattır!
Nefesle olan ilişkim üniversitede serbest seçmeli ders olarak “Yoga” aldığımda başladı. 8 sene önce… Kilolu, hatta göbekli diyebileceğimiz bir yoga hocamız vardı ama lotus yapabiliyordu bu yüzden kendisine hayran kalabiliyorduk. Nefesimizi izliyorduk, Dodge Gym’in penceresinden bakanlar (Boğaziçililer bilir, Güney kampüsteki parke spor salonu) muhtemelen tuhaf duruşlarımıza bakıp gülüyordu, bizse orada bacağımızı kafamızın arkasından geçirmeye çalışmaktan fazlasını yapıyorduk.
İş hayatına başladığımda yogayla ilgilenmeye devam ettim. Bir dönem, her pazartesi sabahı 5:30’da kalkıp önce Yoga dersine sonra işe gidiyordum. (Sanırım Bilgisayar Mühendisleriyle çalışacağım bir haftaya başlarken ekstra rahatlamaya ihtiyaç duyuyordum. 🙂
Girişimciler ve Potansiyel Girişimciler İçin Girişimcilik Hikayeleri
Başlıkta yer olsaydı 3 kez daha yazabilirdim bu sözcüğü: Girişimcilik. 2012’den bu yana girişimcilerin keyifli ekosistemini takip ediyor, seminerlerine konferanslarına gidiyor, kitaplarını okuyordum. Kendi girişimim olacağını düşünmeden, hayal bile etmeden. Bi’ baktım bu girişimcilik sevgisi benim de ruhumu ele geçirmiş. 🙂 Girişimciliğin en sevdiğim yanlarından biri de, kurumsal hayatta herkes diğerinin açığını bulmaya, hatta ayağını kaydırmaya çalışırken, girişimcilerin birbirinin elinden tutmaya, destek olmaya birlikte yükselmeye değer vermesi.
Bu birlikte büyüme çabalarından biri de, Evrim Kuran Okumaya devam et
Çalışma Ortamlarında Yeni Trend: Kuşağa Göre Ofis Tasarımı
X Kuşağı ve Y Kuşağı’nın istek, ihtiyaç ve beklentileri hayatın her alanında farklılık gösterebiliyor. Gayrimenkul danışmanlık şirketi Keller Williams Türkiye Ülke Direktörü Emre Erol, X ve Y kuşakları arasında meydana gelen ofis tercihleri ve çalışma ortamlarının farklılıklarına değinerek
“ Özgürlükçü yapılarıyla bir önceki kuşaktan farklı özellikler taşıyan Y Kuşağı’nın açık ofislerin yaygınlaşmasına katkı sağladığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Ağırlıklı olarak Y Kuşağı’nın çalıştığı bir iş yerinin dekorasyonundan lokasyonuna birçok özelliği talebe yönelik seçiliyor.