Somut bir ürün satmayan İnsan Kaynakları’nın bile pazarlamaya ihtiyaç duyduğu bir çağda yaşıyoruz. Kaynağımız olan insanlara ulaşırken gözle görülmeyen bir rekabetin içindeyiz çünkü. En kaliteli adayların bulunduğu kaynak havuzunu rakip firmalarla paylaşmak zorunda kalıyoruz. Aday tarafından bakıldığındaysa “en iyi şirket hangisiyse” ona gitmek en mantıklısı oluyor.

Ancak, o “en iyi”yi sağlayacak uygulamaları geliştirdiysek, çok hızlı ve emin adımlarla büyüyorsak, herkesin hayalindeki şirket olmuşsak bile “word of mouth” ya da “viva voce” denilen ağızdan ağıza yayılma metodundan fazlasına ihtiyacımız var.

Birkaç gazete haberi, sektör içinde dilden dile dolaşan güzel haberler yetmez. Çünkü biz o havuzun, o kaynağın en iyilerini şirketimizde görmek istiyoruz. Bunun için de daha geniş bir alana ulaşarak kurumumuzu ve olanaklarını tanıtmalıyız.

Bunun için en kolay yol teknolojinin sağladığı nimetlerden faydalanmak. Şu ara en popüler yöntemse video. Kimi şirket alıyor bir İK’cısını 2 dakika konuşturuyor, kimi toplantı görüntülerini fona çekici bir müzik koyarak birleştiriyor. En başarılı olan ve en fazla yayılan videolara bakınca ise, ortak özelliklerinin şirketin içini göstermesi, doğal görünmesi olduğunu görüyoruz.

Peki şirketinizin Youtube’da bir kanalı, en azından bir tanıtım videosu var mı? Ortalama bir ziyaretçi her gün 15 dakikasını Youtube’da geçiriyor. Hazırladığınız 3 dakikalık videonun seyredilme olasılığı web sitenize rastgele girilme olasılığından daha yüksek.

Bir videonuz yok ama hazırlamak istiyorsunuz diyelim. Peki İnsan Kaynakları videosu hazırlamak için İnsan Kaynakları ne yapmalı, nereden başlamalı?

• Öncelikle bir stratejiniz olmalı. “Aa hadi bi’ video yapalım” değil… Hangi yönlerinizi göstermek istiyorsunuz? Çalışan marka değerleriniz neler, kurum kültürünüz nedir? Önce bunları belirlemelisiniz. Bunun için kurum içinde yapılan çalışan memnuniyeti anketinin sonuçlarından da yararlanılabilir, şirkette uzun zamandır yer alan çalışanlarla bir toplantıda beyin fırtınası da yapılabilir.

• Hazırladığınız video seyreden adaya ilham vermeli.

• Görüntü, efektler ve kullanılan teknoloji elbette önemli, ancak aslolan içerik, senaryo yani ne anlattığınız.

• Şirketinizi sakın ola, olduğundan başka bir yermiş gibi göstermeyin. Amacımız adayların beklentilerini yükseltmek ve sonra gerçekle karşılaşınca duvara çarpmalarına sebep olmak değil!

• Hedef kitlenizi belirleyerek buna uygun bir sunum dili kullanın.

Kaş yaparken göz çıkarmamak, sıkıcı ve gelişim olanağı olmayan, teknolojiden yararlanamayan bir şirket gibi görünmemeye dikkat etmek gerekiyor. Gerçeği gösterirken olumsuz göstermemeye dikkat etmelisiniz. Arada çok ufak bir nüans var, zorluğu da buradan kaynaklanıyor zaten.

• Hazırladığınız videoları her yerde paylaşmalısınız. Şirket blogunda (bir şirket blogunuz var değil mi?), Facebook sayfasında, kariyer portallarında…

• Ve çalışanlarınız da bu yayılma sürecinde destek olarak kendi ağlarında paylaşmalılar. Bunun içinse “İşte benim şirketim!” diyerek övünebilecekleri bir ortam sunmanız gerekiyor.

İşe Alım yazılımı olan Hire Rabbit’in firması tarafından yapılan araştırmaya göre, videolu iş ilanları, videosuz iş ilanlarına göre %12 daha fazla görüntüleniyor, başvurulma oranı da %34 daha fazla oluyor. Kullanıcı şirketlere düşük maliyetlerle bu olanağı sağlayan kariyer portallarını değerlendirebilirsiniz.

• Kaliteli bir video hazırlamalısınız, özellikle yeni veya adını çok duyuramamış bir şirketseniz adaylar şirketinizin kalitesini bu videonun kalitesine göre ölçecekler.

• Görselin en sonunda sıcak ve samimi bir havayla “gelin bizimle çalışın” çağrısı yapın. “Size ihtiyacımız var” algısı yaratmak için yaratıcılığınızı kullanın.

Özetle, çağın gerekliliği olarak her alan gibi İnsan Kaynakları da kendini geliştirmek zorundadır. Şirketi bir adım ileriye taşıma gücüne sahip İK bu gücü ancak doğru uygulamalarla kullanabilir.