selinyetimoglu.com

PCC Profesyonel Kariyer Koçu & Kariyer Danışmanı, Ex-HR

İş Hayatında Duygusal Çeviklik: Gücünüzü Duygularınızdan Alın

Yorum bırakın

Hepimiz duygularımızla varız. Onlar bize kim olduğumuzu hatırlatan, en dürüst rehberlerimiz.
Ama biliyorum, bazen “duygusal” olmak zayıflık gibi gösteriliyor. 🙄 Oysa duygular, insan olmanın en doğal ve en güçlü tarafı. İş yaşamında — hangi sektör, pozisyon ya da ülkede olursanız olun — önce “duygusallık” kelimesini bir hata ya da eksiklik gibi görmekten vazgeçelim.

Daniel Goleman yıllar önce duygusal zekânın değerini anlattı, biz profesyoneller de hâlâ anlatmaya devam ediyoruz.

Buna rağmen hâlâ duyguların zayıflık olduğunu düşünenler var. Ne kadar yazık… 😞 Steve Jobs’un dediği gibi: “Kalbinizi ve sezgilerinizi takip edecek cesarete sahip olun. Onlar zaten ne olmak istediğinizi biliyorlar.”

Bugün bu konuyu bambaşka bir kavramla ele alalım:
📌 Duygusal çeviklik

💬 Duygusal çeviklik; duygularımızı yok saymak ya da bastırmak değil, onlarla sağlıklı bir ilişki kurabilmek demek.
Üzgün olduğumuzda bunu fark etmek, öfkelendiğimizde sebebini anlamak, sevincimizi doyasıya yaşamak… Yani duyguları “yönetmek” değil, onlarla uyum içinde hareket etmek.

Mesela bir toplantıda eleştiri aldınız. İlk tepkiniz savunmaya geçmek olabilir. Ama duygusal çeviklik burada devreye girer: Bir dur, nefes al, “Bu bana ne anlatıyor?” diye sor. Jeff Bezos’un dediği gibi: “Sakin bir zihinden daha iyi kararlar çıkar.”

📌 Peki, nasıl geliştirebiliriz?

1️⃣ Kendine dürüst ol.
“Şu an ne hissediyorum?” diye sor, hislerinin adını koy.
Örnek: “Ben sinirli değilim, aslında hayal kırıklığı yaşıyorum.”

2️⃣ Yargısız farkındalık.
Duygular “iyi” ya da “kötü” değil; sadece bilgi taşırlar.
Örnek: Öfken sana “sınırların ihlal ediliyor” mesajı verebilir.

3️⃣ Küçük adımlar.
Zorlayıcı bir duyguyla karşılaştığında hemen tepki verme, bir nefes al.
Örnek: O e-mail’i hemen yanıtlamak yerine bir kahve içip dönmek.

4️⃣ Şefkatle yaklaş.
Kendine de başkalarına da… Herkesin kendi hikâyesi, kendi duygusal yolculuğu var.
Örnek: Arkadaşın seni terslediyse, belki de zor bir gün geçiriyordur.

Duygusal çeviklik, iş hayatında fark yaratır. İletişimden liderliğe, kararlarımızdan kriz anındaki duruşumuza kadar her şeye yansır.

Unutmayalım: Duyguları reddetmek değil, onlara kulak vermek ve onlarla uyum içinde ilerlemek bizi hem daha güçlü hem de daha insan yapar. Burası bir iş yaşamı blogu olduğu için konuyu finansa bile bağlamak mümkün. Nasıl mı? Ünlü yatırımcı Warren Buffett’ın dediği gibi: “Duygularını kontrol edemeyenler, paralarını da kontrol edemez.” 🙂

Yorum bırakın