selinyetimoglu.com

PCC Profesyonel Kariyer Koçu & Kariyer Danışmanı, Ex-HR


Yorum bırakın

“Askerlik Stayla” Yönetim Anlayışı Out, Empatik Yönetim In!

Son birkaç yıldır kurumlarda eski disipliner yönetim anlayışı yavaş yavaş silinmeye başladı. Bunda Y kuşağının iş hayatına girmesinin etkileri elbette yadsınamaz. Eskiden sıkça karşılaştığımız o “önce emret sonra kontrol et” liderlik anlayışı çöp oldu ve iş hayatında güncelleme gerektiren pek çok alışkanlık var.

 

  • Yeni nesil çalışanlara sadece ne yapacaklarının değil, neden yapmaları gerektiğinin de söylenmesi gerekiyor.
  • Mikro yönetim bitti. Artık her şeyi yönetici yapmıyor, yeni yönetim anlayışı başarılı delegasyon becerisini de içeriyor.
  • Yöneticilere itibar, kendini pek beğenen Y kuşağı ile Okumaya devam et


Yorum bırakın

Kariyer Yolunda Parayla Saadet Olur Mu?

Mutlu çalışan yaratmak için artık tek yol çok para vermek değil. Eskinin dar vizyonuna göre “ne kadar ekmek o kadar köfte” misali yüksek maaş alan çok mutlu olur devri kapandı. Artık para kadar önemli pek çok farklı faktör var:

  1. Fikirlerin dinleniyor olması: Özellikle Y kuşağından olan çalışanlar içinde yer aldıkları düzeni doğrudan etkileyecek fikirler üretebilmek istiyorlar. Bunun için de kendilerini dinleyen ve söylediklerini önemseyen yöneticiler istiyorlar.
  1. Bir amaç için çalışmak: Sonucunda gerçekleşecek olan değişimin faydalı olacağına inanmayan bir kişiyi motive edemezsiniz, istemeye istemeye çalışan birinin yaptığı işte de elbette eksikler olacaktır. Aynı şekilde artık çalışanlar yaptığı işi neden yaptığını bilmek istiyor. “Şu raporu hazırla” demek yeterli değil, o raporun nerede kullanılacağını de belirtmelisiniz.
  1. Objektif performans takibi: Doğru gözlem yoluyla siyahla beyazı ayırt etmezseniz beyazı da kendi elinizle grileştirirsiniz farkında bile olmadan. Bu dönemde artık herkes fark edilmek istiyor ve yöneticisi tarafından fark edilmediğini düşünen çalışanın verim kaybı da oldukça yüksek olabiliyor.
  1. Sorumluluk: Artık çalışma hayatına yeni başlayan kişiler bile kendilerine ait bir sorumluluk olması gerektiğini düşünüyor. Bir işi başından sonuna dek kendisinin planlamasına izin verin, uzaktan gözlemleyerek kontrol edin ama özerk olduğunu hissetsin ve doğru adım atabilmek için ona güven verin.
  1. Esneklik: Çalışma saatlerinden başlayarak esneklik tanınabilir. Sabah 9 akşam 6 gibi katı saat uygulaması olan kurum sayısı her geçen gün azalıyor. Bu güncellemeye ayak diretmenin kimseye      faydası yok artık.
  1. İlgi: Çalışanlarınıza ilgi gösterin, sadece yaptıkları işle değil, özel hayatları ve kariyer planlarıyla ilgili de sizinle arkadaşça sohbet edebilsinler.
  1. Şeffaflık: Özellikle ücretlendirme ve terfi gibi kritik konularda kimin neyi neden hak ettiğini herkesin bilmesini sağlayın. Böylece hem kuruma güven duyulmasını hem de çalışanların kendi kariyerlerini daha net planlamasını sağlayabilirsiniz.

    8.  Farklılıklara Saygı: Eşitlik, hak, hukuk, ayrımcılık gibi kavramlara gün geçtikçe daha fazla özen gösterilen bir dünyada yaşıyoruz. Çağın gerisinde kalmayalım ve kendimize benzemeyen herkesi “anormal” olarak tanımlamaktan vazgeçelim. Eğer pratikte de uygulanabilirse “Herkesi kucaklayan Cumhurbaşkanı olmak” gayet başarılı bir stratejidir.

Yani artık motivasyon konusu her açıldığında sadece ücretlendirmeyi algılamayı bırakalım lütfen.


Yorum bırakın

Yönetici Değil Lider Bulmak Gerek! [Video]

Youtube’de MT programlarıyla ilgili bir video seyrederken sağ kolonda karşıma çıkan bir başka videoyu, liderlik ve yöneticilik arasındaki farkları çok net ve keyifli bir şekilde anlattığı için paylaşmak istedim. Videodaki anlatıcının ana argümanı asıl amacın “yönetmek” değil “liderlik etmek” olması gerektiği ve bunu sebepleriyle anlatarak “evet ben lider olmalıyım” dedirtiyor 5 dakikanın sonunda.

 

Lider yol belirleyici değil, yol göstericidir; “şunu yap, böyle yap” diyen değil, hedefi gösterip kendi yolunu bulması için cesaretlendiren, bilgilendiren, inanan ve gerçekten gerekliyse hatayı düzelten kişidir.
Yönetici istikrardan yanayken lider değişimi destekler. Yönetici kural koyma taraftarıyken lider kuralları yıkarak yeni yollar inşa eder. Çatışma söz konusu olduğunda yönetici bunu ortadan kaldırmak için yol ararken lider bu çatışmayı faydaya çevirecek fırsat arar. Karar alınması gerekiyorsa, yönetici o kararı kendisi alırken lider bir karar almak için uygun ortamı hazırlar ve gerisini yol gösterdiklerine bırakır.
Koçluk, rehberlik, mentorluk gibi kavramlar şirketlerde sıkça kullanılmaya başlanmışken, “yol göstericilik” bir İnsan Kaynakları politikası olarak hızla ilerlerken, özellikle kendi kararlarını kendisi almak isteyen Y kuşağı etrafımızı böylesine sarmışken; vakit geleneksel yöneticilik anlayışını kırma ve kuralları yıkma vaktidir!
Bize, çalışanların takip etmekten heyecan duyacakları liderler bulup yetiştirmek, dünyayı değiştireceğine inanan ve inandıran yeni ruhlar gerek.

VIDEO