İş görüşmeleri çoğu kişi için stresli bir sınav gibi hissettirebilir. Karşınızda sizi tanımayan insanlar var ve kısa bir sürede hem geçmişinizi hem potansiyelinizi hem de neden bu işe uygun olduğunuzu göstermeniz gerekiyor. Üstelik bunu yaparken “fazla iddialı” ya da “abartılı” veya “kendini beğenmiş” görünmek istemiyorsunuz. İşte tam bu noktada devreye zarif bir şekilde kendinizi satma sanatı giriyor.

• Öncelikle şunu kabul etmek lazım. Mülakatta kendini satmak aslında “pazarlama” gibi kulağa ticari gelen bir kelime olsa da işin özünde doğru hikâyeyi doğru şekilde anlatmak demek. Bunu bir arkadaşınızdan, size sizi tanıtmasını istediğinizde nasıl yapıyorsa öyle düşünebilirsiniz. Abartmadan ama güçlü yönleri net şekilde ortaya koyarak.

Bir örnek verelim. Diyelim ki bir proje yönetimi pozisyonuna başvuruyorsunuz. “Ben çok iyi bir proje yöneticisiyim” demek yerine, “Son çalıştığım şirkette yöneticisi olduğum 6 aylık bir projeyi 5 ayda tamamladık ve bütçenin %15 altında bitirdik” dediğinizde çok daha somut bir izlenim bırakmış olursunuz. Somut veriler, sizin hakkınızdaki olumlu algıyı otomatik olarak güçlendirir.

• Bir başka nokta da dinleme beceriniz. Birçok aday, mülakatta sadece konuşmaya odaklanıyor. Oysa karşı tarafın sorularını gerçekten dinleyip, cevaplarınızı onlara göre şekillendirmek sizi hemen farklılaştırır. Mesela, görüşmeci “Ekip içindeki zorlukları nasıl yönetirsiniz?” diye sorduğunda, hemen soyut bir yanıt vermek yerine önce kısa bir örnek olay anlatmak hem samimiyetinizi hem de deneyiminizi yansıtır.

Mesela şöyle bir cevap düşünebilirsiniz:

“Bir önceki işimde, farklı şehirlerde çalışan ekip üyeleriyle yürüttüğümüz bir projede iletişim kopukluğu yaşamaya başladık. Görev dağılımları karışıyor, teslim tarihleri gecikiyordu. Önce herkesin yaşadığı sıkıntıyı anlamak için birebir kısa görüşmeler yaptım. Ardından haftada 2 kez, 15 dakikalık online durum toplantıları başlattım. Böylece herkes ne yaptığını, hangi engellerle karşılaştığını net şekilde paylaştı. 2 hafta içinde teslim tarihlerini yakalamaya başladık ve proje tekrar rayına oturdu. Bu süreçte ekibin güvenini ve motivasyonunu da yeniden kazandık.”

Bu şekilde hem mülakat sorularına net cevap verirsiniz hem de STAR tekniğini kullanarak güvenilir bir izlenim bırakırsınız.

• Ve tabii ki beden dili. Göz teması kurmak, gülümsemek ve kendinden emin ama rahat bir duruş sergilemek sözcüklerden daha etkili olabilir. İnsanlar sizi sadece söylediklerinizle değil, söylediklerinizi nasıl söylediğinizle de değerlendirir.

Kendinizi satmanın zarif yolu aslında bu 3 basit adımda gizli. Önce hikâyenizi netleştirin. Ardından örnekler ve verilerle güçlendirin. Son olarak bunu sakin, dinleyen ve karşı tarafla bağ kuran bir enerjiyle sunun. Böylece iş görüşmesinden çıktığınızda, “Ben iyi anlattım” değil, “Onlar beni gerçekten tanıdı” hissini yaşayabilirsiniz.

Mülakatlara hazırlanırken profesyonel bir destek alma ihtiyacı duyuyorsanız, gerçek bir mülakat provası ile birebir geribildirimler üzerinden kendinizi geliştirebileceğiniz Mülakat Simülasyonu çalışmasının içeriğini ve uygun tarihleri inceleyerek randevunuzu buradan alabilirsiniz: Mülakat Simülasyonu