selinyetimoglu.com

PCC Profesyonel Kariyer Koçu & Kariyer Danışmanı, Ex-HR

Allah Kimseyi Mikro Yöneticinin Eline Düşürmesin! :)

8 Yorum

Astlarının yaptığı her işe -en ufak detaylarına kadar- müdahale etme alışkanlığına sahip yöneticilere mikro yönetici denmektedir.

Mikro yöneticiler, genellikle diğerlerini kontrol etmekten bir türlü vazgeçemediklerinin farkına varan son kişiler olurlar. Aşırı detaycı, kontrolcü ve uçtadırlar. Çalışanların verdiği her karar üzerinde sürekli fikir yürütürler. Sorumluluk kabul etmez, hesap vermeye yanaşmaz ve kendi hatalarını yükleyecek günah keçileri yaratırlar. Kişileri nadiren geliştirirler. Yaratıcılıklarını teşvik etmek yerine sonuçları kontrol etmeyi yeğlerler.

Mikro Yönetici’yi anlamak için size yardımcı olacak bazı işaretler vardır:

– Ne yapılması gerektiğini söyleyen ve son dakikada nasıl yapılacağına karışan

– İşi anlamanız için gerekli olan bilgiyi eksik ya da yanlış veren

– Yapıcı müdahale için değil, hata bulmak için rapor isteyen

– Gereğinden fazla detaya inerek darboğaz oluşturan

Bu tarza sahip bir yönetici size tanıdık geldiyse, siz de bir mikro yönetici ile çalışıyor olabilirsiniz.

Durumu değiştirmek oldukça zor olabilir. Ancak imkansız değildir.

Birkaç yöntemi deneyebilirsiniz:

  • Yapılan işlerle ilgili sürekli bilgi vererek, yöneticinize size gönül rahatlığıyla işleri delege edebileceğini gösterin.
  • Kendinize güvendiğiniz konularda daha fazla projede sorumluluk almaya gönüllü olun. Bu, yöneticinizin de size olan güvenini artıracaktır.
  • Yöneticinizin yaklaşımının büyük ihtimalle sürekli her şeyi bilme isteğinden kaynaklandığının bilincinde olun. Daima iletişim halinde kalmaya özen gösterin. Bilgi sahibi olmadığı bir durum kalmamasını sağlarsanız işiniz kolaylaşır.

Mikro yönetim yapma ihtiyacı duymamasını nasıl sağlarsınız?

Projelerin son tarihlerini sık sık hatırlatan, gün içindeki çalışmalarınızı ve nasıl bir ilerleme kaydettiğinizi sık sık soran yöneticiyle nasıl başa çıkılır?

Öncelikle kendinize güvenip güvenmediğinizi değerlendirin. Başka bir deyişle şu soruları kendinize sorun:

  • İşleri zamanında yetiştiriyor musunuz?
  • Hata yapma sıklığınız nedir?
  • Güveni suistimal edecek davranışlarda bulunuyor musunuz?
  • Çalışma saatleri işinde işinize ne kadar odaklanabiliyorsunuz? Vs…

Eğer sonuç sizi tatmin etmiyorsa, yani gerçekten başarılı bir çalışan olduğunuzu düşünmüyorsanız, yöneticinizin sürekli “ensenizde olması” çok sıra dışı bir durum olmayabilir.

Mikro yönetim, her ne kadar yöneticinin stilinden kaynaklansa da, yönettiği kişilerin çalışma şeklinin etkisi de yadsınmamalıdır. Her yönetici ofisten çıkarken gözünü arkada bırakmayacak kişilerle çalışmak ister. Bu durumda atılması gereken en temel adım, işin iyi yapılmasıdır.

İşin iyi yapılması ise şunlar gibi kriterlere bağlıdır:

  • İşe zamanında gelinmesi,
  • İşlerin son tarihlerine yetiştirilmesi,
  • Verimli çalışılması,
  • Müşteri memnuniyetinin sağlanması,
  • Güvenilir bir iş arkadaşı olunması vs…

 

Mikro yönetim, en temelde, yönetilen kişilerin gelişimini engeller ve ekibin başarısızlığına sebep olur.

İşlerini delege eden bir yönetici, detayları emanet ederek büyük resmi görmeye çalışmalıdır. Mikro yöneticiniz varsa, ona daha iyi bir yönetim stili bulması için yardımcı olmanız, hem sizin hem de ekibinizin verimliliği ve psikolojik durumu için en önemli yollardan biri olacaktır.

Bu yöntemleri uyguladığınız ve tam anlamıyla işini iyi yapan başarılı bir çalışan olduğunuz halde, yine de durumu değiştiremiyorsanız o durumda yöneticiyi farklı açılardan da gözlemlemeniz önerilir. Bazı uzmanlara göre mikro yönetim bir mobing türüdür. Eğer, sürekli işinize karışılması dışında farklı olumsuz yaklaşımlar da görüyorsanız o durumda mobingle mücadele yöntemleri konusunda bilgi edinmeyi denemeniz tavsiye edilebilir.

Kaynaklar:

http://www.savassakar.com/index.php/mikro-yoneticilerle-calismak-zordur/

http://www.forbes.com/sites/peggydrexler/2013/06/13/managing-up-when-your-boss-is-an-obsessive-micromanager/

http://lifehacker.com/5994065/how-to-handle-a-micromanaging-boss

8 thoughts on “Allah Kimseyi Mikro Yöneticinin Eline Düşürmesin! :)

  1. Peki ya sürekli verilen raporlara rağmen, yönetici inatla mikroyönetim uygulamalarından vazgeçmediği gibi daha da detaylandırarak ortamı geriyorsa nasıl karşılık verilecek ki? Neticede yöneticiden bahsediyoruz. Her durumda güç onun elinde.

  2. Yazınız, yöneticinizi mikro yönetici açmazına düşürmemek için neler yapmalısınız olsaydı daha iyi olurdu. Bu bir kısır döngüdür. Bir anlamda şirket politikalarının da sonucudur. Ufku dar, birikimi kısıtlı çalışanın içinden mikro yönetici çıkar, mikro yönetici de mikro uzmanlarla çalışır. Bu tip çalışanların maliyeti düşük olduğu için şirket onlarla çalışmayı tercih eder. Çalışanda ve işte kalite ikinci plandadır. Maliyet kontrolü her şeyin önündedir. Asıl sorun patronun ufkudur aslında. Patronun ufkunun ötesine geçebilenler işi sürdüremeyip yeni arayışlara girerler ve ayrılırlar zaten. Bu ise şirketin entellektüel sermaye kaybıdır ama patron bunun farkında değildir. Şirket, içindeki bu zayıflığın doğurduğu sorunları, sorun doğduğunda dış kaynak arayışlarına girerek çözmeye çalışır. Bunun maliyeti ise, daha önce düşürmeye çalıştığı maliyetlerden daha fazla olur. Bu tip şirketler orta gelir tuzağına düşmüş ülkeler gibidir. Zaten her ikisi birbirini doğurur. Hepsi, entellektüel kapasite sorununun sonucudur.

  3. Kalkıp o yöneticinin ağzını burnunu kırmalıyız bence :))))

  4. Geri bildirim: Çalışan Manyaklığı: İŞkoliklik | Türker Okay

  5. Bence limon satalım kafamız rahat olur.. :@

  6. Geri bildirim: Şirket Kültürünün 10 Katili | Türker Okay

  7. Geri bildirim: Çalışanınız Sizden Daha İyiyse! | Murat Yıldız | Blog

Yorum bırakın