İngiltere’nin ilk ulusal refah raporu bu hafta açıklandı ve raporun vurguladığı nokta, işi olanların daha mutlu olduğu. Işsizlerin %45’i hayatından memnun olma değerlerinin 10 üzerinden 7’nin altında olduğunu belirtmiş. İş sahibi olanlarınsa sadece %20’si 10 üzerinden 7’nin altında puanlamış hayat memnuniyetlerini.
Bu oranın muhtemel bir sebebi iş sahibi olmayanların para sıkıntısı çekmesi olsa da önemli bir kısmı da kariyer hedeflerine ulaşamamanın ve boşlukta olmanın yarattığı strestir diye düşünüyorum. İş aradığım dönemde en çok “Acaba yarın nerede olacağım” endişesi yaşadığımı hatırlıyorum.
ONS(Office for National Statistics)‘un yaptığı ve 1800 kişinin katıldığı bu araştırmanın bir başka boyutuysa çalışan kesimi nelerin mutlu ettiğini ölçüyor olması. Yöneticilerine her konuda rahatça danışabilen ve destek görebilen çalışanların mutluluk ortalaması 10 üzerinden 7.8 iken, yöneticilerinden bu danışmanlığı göremeyenlerin hayattaki mutluluk oranları 5.7 olarak belirlenmiş.
Bu araştırma bir kez daha gösteriyor ki, yöneticilerin çalışma ve yaklaşım tarzları çalışanların hayatlarının tamamını etkileyecek bir güce sahip. Çalışanlara gerekli desteği ve danışmanlığı verebilmek herkesin yapabileceği bir iş değil tabii ki. İşleri ve kişileri iyi yönetiyor olmak artık “iyi yönetici” olmak için yetmiyor. Çalışanların geleceğini ve duygularını da yönetebiliyor olmalısınız. Bu da belki “koçluk” eğitimlerinin şirketler içinde yaygınlaştırılması ile mümkün olabilir. Garanti Bankası bu konuda harika bir örnek. Bu kurumun İnsan Kaynakları Birimi’nde sırf bu görevi üstlenmesi için bir ekip oluşturulmuş ve yaklaşık 3 yıldır Garanti Bankası çalışanları arasında uygulanan bir sistem “Koçluk”. Koç olabilmek için belli yetkinliklere ve iletişim becerilerine sahip olmak gerekiyor. Elbette binlerce dolar ve yıllarca emek harcayarak alınan “Koçluk Sertifikaları”nın yerini tutmaz ancak bu işin uzmanları tarafından verilecek eğitimlerle çalışanlara destek olabilecek, daha “mutlu çalışanlar” yaratabilecek Koç’lardan oluşan ekipler kurulabilir şirketler içinde. Böylece çalışanlara işleriyle ilgili geri bildirim verirken ve onları yönetirken daha etkili ve doğru iletişim kurabilecek, aynı zamanda kariyer planlamalarına da yardımcı olacak, gelişimlerine katkı sağlayacak yöneticilerin şirkete de uzun vadede oldukça önemli getirileri olacaktır. Diğer bir katkısı da işinden mutlu çalışanların “Bağlı Çalışan”lara dönüştürülmesi yolunda önemli bir adım olmasıdır.
Araştırma kaynağı için: HRMagazine
30 Temmuz 2012, 10:10
Bugünkü şartlarda çalışmak (nam-ı diğer ‘Modern Kölelik’) kimseyi mutlu etmiyor. Sadece ‘Mutlu Ediyormuş Numaeası’ yapılıyor. İşin ucunda işsiz kalmak ta var. Yaşayan bilir, henüz yaşamamış olan da elbette yaşayacaktır. Bu yüzden yüzümüze ‘Hayat Ne Güzel ‘ maskemizi takarız öyle geziniriz ortalarda. Koçluk, Bağlı Çalışan filan gibi saçma sıfatları kullanmayı ne zaman bırakacaksınız artık?