Teknolojinin azizliğine uğrayıp gecenin bir yarısı akıllı telefonunuza gelen epostanın sesiyle mi uyanıyorsunuz? Akşam mesai bitiminde ofisten bir türlü çıkamadığınız için çocuğunuzu okuldan almaya bu hafta da mı gidemediniz? “İş hayatı ile özel hayat dengesi kuramıyorum, yakamdan düşmüyorlar” diyerek şirketinize mi veryansın ediyorsunuz?
Hayat beklentilerinizi karşılamıyorsa beklentilerinizi gözden geçirmeye ne dersiniz?
Özel hayat ile iş hayatı arasında denge kurma çabası ve keskin sınırlar çizme telaşı bu şartlar altında ne yazık ki pek mümkün görünmüyor. Özellikle, evindeyken çalışan, ofisteyken sosyalleşen Y kuşağı da işin içine girince “normal”lerimiz değişime uğradı.
Her zaman şirketler çalışanlarına esneklik tanımalı, hem fiziksel hem psikolojik olarak sınırları mümkün olduğunca kaldırmalı fikrini savunmuşumdur. Evden çalışma imkanı, ofiste sosyal paylaşım sitelerine giriş izni gibi esneklikler bence çalışanlardan çok daha yüksek verim alınmasını sağlayan, üzerine bir de çalışan bağlılığına katkı sağlayan uygulamalardandır. Öte yandan, çalışanların lehine olan uygulamaları desteklediğim gibi, şirketlerin lehine olanları da eşit ölçüde desteklemek gerektiğini düşünüyorum.
Örneğin, çalışanlar ofisteyken arkadaşı aradığında telefonuna cevap verebiliyorsa; haftasonu bir arkadaşıyla oturmuş kahve içiyorken yöneticisinden gelen aramayı görmezden gelmemeli. Başka bir deyişle, iş hayatı ile özel hayat arasında keskin sınırlar oluşturmaya artık çabalamayalım, nasıl daha dengeli bir entegrasyon sağlayabiliriz diye düşünelim. Hem kişisel hedefleri hem iş hedeflerini göz önünde bulundurarak iş – ev entegrasyonu yaratalım.
Forbes blog yazarlarından Ron Askenas’ın bahsettiği bir araştırmaya göre, iş planını, yani ne zaman nasıl çalışacağını kendisi belirleyen çalışanlar daha verimli iş sonuçları çıkarıyor.
ABD’de yapılan İş-Özel Hayat Entegrasyonu konulu ankete göreyse en yüksek puanı alan şirketlerden ikisi Linkedin ve Mitre.
Özetle, uzaktan gözlemleyerek belirli sınırlar çerçevesinde sağlanan esneklikler hem yöneticilerin hem de yönetilenlerin daha mutlu çalışanlar, daha da önemlisi daha mutlu bireyler olmasını sağlayacak gerekli koşullardandır diye düşünüyorum.