Otomobiller ilk alındığında akünün ne zaman bittiğini, motorun ne zaman ısındığını, yağ basıncının ne zaman düştüğünü gösteren “olumsuz göstergeleri” sürücünün hemen önüne yerleştirilmiş şekilde gelirler. Bu olumsuzlukları görmezden gelmek arabanızı mahvedebilir. Fakat olumsuz bir gösterge yandığında aşırı derecede üzülmeye gerek yoktur. Tek yapmanız gereken bir servis noktasına ya da tamirciye gitmek ve sorunu çözmektir. Olumsuz bir sinyal arabanın kötü olduğunu göstermez. Tüm arabalar zaman zaman hararet yaparlar.

Fakat araç sürücüsü sürekli olarak ve yalnızca kontrol paneline bakmaz. Böyle yapmak felaketle sonuçlanabilir. Dikkatini taşıtın ön camına yoğunlaştırır ve gittiği yola bakarak tüm dikkatini amacına, yani gitmek istediği yere verir. Sadece zaman zaman göstergeleri kontrol eder. Baktığı zamanlarda da onları düzeltmeye çalışmaz. Dikkatini hemen karşısındaki manzaraya çevirir ve gitmek istediği yere odaklanır.

Kendimizle ilgili olumsuz sinyaller konusunda da buna benzer bir tutum benimsememiz gerekir. Doğru kullanıldığı sürece olumsuz düşünceye sıkı bir şekilde inanan biriyim. Olumsuzluklardan haberdar olmalıyız ki onlardan kurtulabilelim. Bir golf oyuncusunun tümseklerin ve kum tutucuların yerini iyi bilmesi gerekir ama sürekli olarak da gitmek istemeyeceği kum tutucusunu düşünmez. Zihni tümseği göz ucuyla takip eder ama sadece çim alanını düşünür.

Bu tür olumsuz düşünceleri doğru bir şekilde kullandığımız ve şu koşulları yerine getirdiğimiz müddetçe başarıya ulaşmamız mümkün olabilir:

1. Bizi tehlikelere karşı uyarmaları için olumsuzluklara karşı hassas olursak.
2. Olumsuzlukları oldukları gibi arzu edilmeyen, sahip olmak istemediğimiz ve bize mutluluk getirmeyecek şeyler olarak görürsek.
3. Hemen düzeltmeye yönelik eyleme geçip başarı mekanizmamızdaki karşıt faktörle olumsuzlukları değiştirirsek.

Bu tür bir uygulama zamanla otomatik bir reflekse dönüşüp yol gösterici içsel rehberimizin bir parçası olur. Olumsuz geri bildirim bir çeşit otomatik kontrol mekanizması gibi başarısızlığı ortadan kaldırmamızı sağlar ve bizi başarıya yöneltir.

Maxwell Maltz’ın Mutluluk Bir Alışkanlıktır kitabından alınmıştır.