“Arzu ettiğin şeyler, beklemekten vazgeçtiğin anda gerçekleşir. Bu hayatın ‘sen bakarken soyunamıyorum’ deme şeklidir.”
Shutter Island filminden bir replik…
Bir şeyi yeterince istersen, istemekle kalmaz onun için çaba da harcarsan, elinden gelenin en iyisinin daha iyisini nasıl yapabileceğini düşünür, kendini sorgular, yılmadan yorulmadan hedeflerine ulaşmak için ilerlersen, bir gün, mutlaka bir gün, istediklerin gelir seni bulur…
Şu ahir (!) ömrümde ben bunu gördüm.
“Olmaz” diyerek bıraktıklarım,
“yoruldum” diyerek vazgeçtiklerim,
“ben bunun için fazla hafif sıkletim” diyerek heveslenmeyi bile kendime çok gördüklerim…
Hepsi birer birer gerçek oldu, geldi beni buldu. Zamanında bir yerlere doğru fırlattığım minik bumeranglarım büyümüşler, minik hayallerimi gerçekleştirip bana geri dönmüşler. Sevindim onlar geri geldikçe.
Ve bu yüzden, hayal kurmayı bıraktığım her defasında, yorgun düştüğümü fark ettiğim, çabalarımın sonuçsuz kalacağını hissettiğim her seferinde kendime hatırlatıyorum artık. Benim rengarenk, boy boy, çeşit çeşit bumerangım var. Sadece benim mi? Hayır tabii ki, sizin de var.
Ben küçükken teyzemlerin yazlığına gittiğimizde sabah kahvaltısında yenen zeytinlerin çekirdeklerini, öğleden sonraki karpuzların çekirdeklerini hep toprağa gömerdim. Siz de yapar mıydınız? Benim zeytin çekirdeklerim tutmuş, tutunmuş, büyümüş ağaç olmuş, yeni zeytinler vermiş…
Peki sizin çekirdekleriniz şimdi neredeler? Bugüne kadar toprağa neler gömdünüz, hiç düşündünüz mü?
Velhasılı, umudunuzu kaybetseniz bile o sizi yeniden bulur belki, ama işinizi şansa bırakmayın, siz yine de kaybetmeyin o umudu bence. 😉
28 Ağustos 2014, 13:27
Reblogged this on tsehri and commented:
” Benim zeytin çekirdeklerim tutmuş, tutunmuş, büyümüş ağaç olmuş, yeni zeytinler vermiş…”