selinyetimoglu.com

PCC Profesyonel Kariyer Koçu & Kariyer Danışmanı, Ex-HR

Mutluluk ve Ubuntu Felsefesi: “Ben yerine Biz”

3 Yorum

Afrika’da çalışan antropolog bir kabilenin çocuklarına oyun oynamayı önerir. Çocukları meydana toplar. İleride görünen ağacın altına koyduğu meyvelere ilk ulaşanın ödülü o meyveleri yemek olacaktır. Çocuklara “Haydi, şimdi başlayın! Birinci olan meyveleri alacak!” der.

O an bütün çocuklar el ele tutuşur, koşarlar ağacın altına beraber varırlar ve hep beraber meyveleri yemeye başlarlar.

Antropolog neden böyle yaptıklarını sorduğunda şu cevabı verirler;

“Biz “ubuntu” yaptık. Yarışsaydık yarışı kazanan bir kişi olacaktı. Nasıl olur da diğerleri mutsuzken yarışı kazanan bir kişi ödül meyveyi yiyebilir? Oysa biz ubuntu yaparak hepimiz yedik.”

Ubuntu’nun anlamını açıklarlar: Ben, ‘biz’ olduğumuz zaman ‘ben’im.

Bu kavramı lise hazırlıktaki hocam Sibel Kasil sayesinde yeni öğrendim ve derinlemesine araştırma fırsatı buldum.

Güney Afrika’da “ubuntu”, Uganda ve Tanzanya’da “obuntu”, Zimbabve’de “unhu” diyorlarmış. Ubuntu’nun Türkçe karşılığını bulmaya çalıştığımda hep bir şeylerin eksik kaldığını fark ettim. “Nezaket, hoşgörü ve birlik” gibi farklı kavramların bir araya gelişiyle oluşan bir anlam bence Ubuntu. “Ben yerine biz” bulabildiğim en sade anlatım biçimi.

Günlük yaşamda özellikle İstanbul gibi kalabalık ve kaynakların az olduğu yerlerde insanların çoğu zaman “hep bana”cı olduğunu gözlemliyorum. Bir şeye yetişirken, bir yerde sıra beklerken, iş yerinde, toplu taşımada, her yerde… İnsanın olduğu her yerde “biz değil ben”ciyiz.

Oysaki yapılan mutluluk araştırmalarının neredeyse tamamı insanı mutlu eden en kritik faktörlerden birinin sosyal iletişim olduğunu söylüyor.

·         Parasını başkaları için harcayanlar kendisi için harcayanlardan daha mutlu oluyor. (“Happy Money” Lizz Dunn ve Mike Norton, 2008)

·         Ölüm döşeğindeki hastalarla konuşulduğunda “keşke dostlarıma ve aileme daha çok zaman ayırsaydım” diyorlar. (“Ölmeden Önceki Beş Pişmanlık”, Bronnie Ware)

·         Başka insanlara nezaket gösterdiğimiz bir günün sonunda diğer günlere kıyasla çok daha mutlu oluyoruz. (Sonja Lyubomirsky, 2005)

Bu konuyla ilgili onlarca araştırma daha sayabilirim. Özetle, insan sosyal bir canlı. Temelde hepimiz birlikte zaman geçirdikçe, başkalarıyla bir arada güzel anlar ve deneyimler biriktirirken mutlu olmaya programlıyız. Gelin görün ki “geçim derdi” ile açıklanabilecek olanın çok ötesinde bir paracılık, eşyacılık ve “önce ben”cilik peşine düşmüşüz. Bu durumu ben bir tür yozlaşma olarak görüyorum. Öyle ki geri döndürülmesi oldukça zor bir yozlaşma. Esas önemli olana odaklanabilmek için illa Güney Afrika gibi kaynakların kıt olduğu bir yerde mi olmalıyız? Ubuntu felsefesini minik minik de olsa her birimiz kendi hayatımıza taşıyamaz mıyız?

Bireyselcilik, bencillik, kişisel başarı gibi fenomenlerin yükselişte olduğu bu dönemde kolay olmadığını bildiğim gibi imkansız olmadığını da biliyorum. Bunların yerine toplu olarak ilerlemenin, birlikte başarmanın ve paylaşmanın yükseldiği bir dünya hayal ediyorum.

Çünkü yaş aldıkça fark ediyorum ki, dünyanın en güzel yemeğini de yesem o lezzeti sevdiğim kişilerle paylaşamadıktan sonra anlamsız. Bunu okurken demek istediğimi çoook iyi anladığınıza eminim. Çünkü eminim ki siz de yaşıyorsunuz bunu.

Tüm yaşamını ırkçılık, fakirlik ve her alanda eşitsizliğin engellenmesine odaklayan Nelson Mandela da yaşam felsefesini “UBUNTU” olarak ifade ediyor.

Çok sevdiğim ve sık sık aklıma getirdiğim bir Afrika atasözü var. Ubuntu felsefesinin detayını öğrendikten sonra benim için çok daha anlamlı hale geldi:

“Hızlı gitmek istiyorsan yalnız git, uzağa gitmek istiyorsan birlikte git.”

Bu haftaya bu bakış açısıyla başlayıp, bir şeyleri her zamankinden daha farklı bir şekilde yapmaya çalışalım diyorum. Ne dersiniz? 😉

Sevgiler.

3 thoughts on “Mutluluk ve Ubuntu Felsefesi: “Ben yerine Biz”

  1. Harika bir yazı!

  2. Haklısınız ben de kendimde bazen o bireyselciliği görüyorum ve kendime kızıyorum. Bunu nasıl düzeltebileceğimi düşünürken bu yazı çok iyi geldi. Teşekkürler hep tam zamanında geliyor yazılarınız.

  3. Teşekkürler

Yorum bırakın