Bu sene okuduğum kitaplar arasından bazıları hayatımı değiştirecek kadar etkili oldu. James Wallman tarafından yazılan İstif Çağı kitabı da bunlardan biriydi. Siz de istifçilerden misiniz? Bazı eşyaları hiç kullanmasak da anısı var diyerek kıyıp atamıyoruz, bazılarını ise “bir gün lazım olur” diyerek saklamaya devam ediyoruz. Eşyalar biriktikçe birikiyor. Biz İngiltere’ye taşınırken evimizi İstanbul’da bıraktık ve 2’şer bavulla bu yola çıktık. Zaman içinde gittikçe birkaç parça eşya daha getirdik veya ihtiyaç duydukça buradan satın aldık. Şimdi “maalesef” her iki ülkede de ağzına kadar eşyayla dolu birer evimiz oldu. Bu eşyalar tam da benim üzerime üzerime geliyorken çıktı bu kitap karşıma.
Okumaya devam etTag Archives: minimalizm
Dijital Minimalizm: Ekran Bağımlılığı ve Teknoloji Yorgunluğu
“Günlük hayatta karşılaştığımız her potansiyel can sıkıntısı anında, örneğin kuyruğa girip beş dakika beklediğinizde ya da arkadaşınız gelene kadar bir yerde tek başınıza oturmak zorunda olduğunuzda eliniz doğrudan telefonunuza gidiyorsa, beyniniz Nass’ın tabiri ile “zihinsel enkaza” dönmüş demektir; yani pürdikkat çalışmaya imkan vermeyecek şekilde yeniden yapılanmış haldedir.” diyor Cal Newport.
Sadeleşme Akımı ile Az Aslında Çoktur
Robin Sharma “Unvansız Lider” kitabında iz bırakan ve
dünyaya dokunan bir ilham kaynağı olmak için şu taktikleri verir:
- Her ne yapıyorsanız işinizi o kadar iyi yapın ki insanlar gözlerini sizden alamasın.
- Minimalist olun. Hayatınızın amacını, tutkularınızı basitleştirin. Küçük hedeflerle ilerleyin. Örneğin bugün 5 küçük hedefiniz olsun, 12 ayın sonunda 1825 hedefe ulaşmış olun.
- Eleştirileri göz ardı edin, alaycıları görmezden gelin.
- Dikkatinizin dağılmasını engellemek için düzenli olarak teknoloji detoksu yapın.
- İnsanları tanıştığınız andan daha iyi bir durumda terk edin, onlara ilham verin.
- Başarının sizi baştan çıkarmasını önleyin.