Başlığım Türker Okay’a ve Modern Zamanlarda Zamansızlık yazısına ithaf edilmiştir. Saygılarımı sunarım. 🙂
Ben de yapıyorum, sen de yapıyorsun, o da yapıyor. Uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınıza “hadi görüşelim” dediğinizde “ay şekerim çok yoğunum, aa bu hafta olmaz” cevabını duymayanınız var mı? Benim görüşmek isteyen arkadaşıma tam 27 gün sonrasına randevu vermişliğim var, gurur duymuyorum.
Açıkçası bu “başımı kaşıyacak vaktim yok” durumu Türker’in de bahsettiği zaman yönetimi -zaman yönetemeyişi- meselesinden kaynaklandığı kadar alt metinde yatan “ben senden daha meşgulüm, yani daha önemliyim” konulu egosal hallerden de kaynaklanıyor bence.
“Benim vaktim seninkinden daha değerli, o yüzden 27 gün sonra ancak görüşebiliriz.” Zihnimizin arka taraflarında ne cevherler yatıyor, asla bilemeyiz…
Oysaki HBR Blog’ta Meredith Fineman diyor ki; illa övünmek istiyorsan, çok yoğun olduğundan değil, ne kadar da harika bir zaman yönetimi metodun olduğundan bahset bana. Ne de olsa “work smart, not just hard” derken pek çok yönden övünülebilecek kriterler koyuyoruz önümüze… Mesele illa övünmekse tabii. Yok eğer gerçekten zamanı yönetemediğinden böyle oluyorsa, onun da elbet bir çözümü var üzülmeyin sevgili business insanları, overlok makinası ayağınıza geldi!
En temel 3 taktikle işe başlayabiliriz:
1- İşleri zamana sıkıştır.
Bu şu demek: Bir işi yapman ne kadar sürecek? 1 saat mi? Peki, o zaman o iş için 1 saat harca. Efendim, örneğin biz koçlukta hedefler belirlerken SMART’ın ötesine geçer, her bir hedefin ne kadar süreceğini de konuşuruz genelde. Bir de bakmışsın, “ayy aman ne de yoğunum” dediğin 24 saatlik bir günde, yapmayı planladığın işlerin total süresi 6 saati geçmiyor aslında.
2- Çizelge yap.
Ajanda tut, gün gün, saat saat belli olsun her şey. Meredith Hanım’ın 🙂 önerisi Zirtual, Doodle gibi planlama araçları kullanılması. Ben daha klasik bir yapıya sahip olduğumdan not defteri büyüklüğündeki ajandamı tercih ediyorum.
3- Lüzumsuzları çıkar.
Sana gerçekten faydası olan, eğlenceli, verimli görüşmeleri gerçekleştir, verimli olacağını düşündüğün işleri yap. Diğerlerini yapmasan da oluyorsa, o zaman yapma.
Bi’ de en önemlisi, şikayet etmemeye çalış. 🙂
Kendi hayatımdan “gerçekten meşgul olunca şikayet edemiyorsun” konulu bir örnek vereyim hemen. Bundan yaklaşık 1 ay önce yaptığımız seansta, sevgili koçuma dedim ki “ben zamanı yönetemiyorum, yapmak istediklerimi yapacak vakit bulamıyorum”, neyse konuştuk ettik, neticede daha az uyuyarak daha çok şey yapabileceğime karar verdim. Günlük uyku saatimi 9’dan 8’e düşürmeye çabaladım. Çabaladım diyorum zira dünyanın en zor hedeflerinden biriydi bu benim için. Sonra ne mi oldu? Geçtiğimiz hafta: “sabah 6’da uyanıp spora git- spordan çık işe git-işten çık karşıya geç-tekrar karşıya dön saat 00:00’da evde ol” konulu günler geçirince bırak şikayet etmeyi “hehe hayat ne kadar da eğlenceli böyle dolu dolu, ne enerjikmişim yahu ben” diyecek kadar non-şikayet bir hale dönüştü.
Darısı başınıza… 🙂