Kendi şirketini kuran bir arkadaşım, bir yurtdışı seyahati dönüşünde havalimanından taksiye binmiş. Hem trafik hem de mesafenin uzun oluşu sebebiyle 30’lu yaşlarının başında olan taksi şoförü ile uzun uzun sohbet etme imkanı bulmuş. Arkadaşımın dikkatini çeken ilk ayrıntı taksicinin oldukça neşeli olmasıymış ve diğer sürücüler saygısızca hareket etseler bile bizim taksici hiç aldırış etmiyormuş. Hatta arkadaşım başka bir sürücünün hatası karşısında söylenmiş de taksici arkadaşımı bile yatıştırmış “Amaaan boşver abi ben seni bırakınca eve gideceğim zaten, o yüzden keyfimi bozmasına izin vermiyorum” diyerek. Henüz öğlen vakti olduğu için arkadaşım “Gece mi çalışıyorsun ?” diye sormuş ama taksici sabahtan öğlene kadar çalıştığını söylemiş. Öyle olunca da arkadaşım taksiciliğin adamın ek işi olduğunu düşünerek asıl işinin ne olduğunu sormuş. Diyaloğun devamı şöyle olmuş:
– Asıl işim taksicilik abi, sabah erken saatte çıkıyorum öğlen de eve dönüyorum.
-E neden o kadar az çalışıyorsun? Taksinin sahibi mi o kadar veriyor?
-Yoo aslında istesem daha uzun da kullandırır ama bundan kazandığım para yetiyor.
-E nasıl yetiyor, yok mu bakacak çoluk çocuk?
-Karım var, 5 yıllık evliyim ama çocuğumuz yok, olmadı. Tüp bebek falan dediler de istemedik, böyle de mutluyuz zaten dedik.
-E peki n’apıyosun bütün gün evde?
-Öğlen gittiğimde karım öğle yemeğini hazırlamış oluyor onunla birlikte yiyoruz, sonra hava güzelse biraz dışarı çıkıp yürüyüş yapıyoruz, hava kötüyse film seyrediyoruz. Akşamüstü de kahveye gidiyorum arkadaşlar işten dönmüş oluyorlar onlarla muhabbet edip oyun oynuyoruz. Bazen geç vakte kadar devam ediyoruz. Aslında baya meşgulüm.
Taksici neşeyle bunları anlatırken arkadaşımın aklına bir fikir gelmiş. Ne zamandır arabasını kullanması için bir şoför tutmayı planlıyormuş, bu taksiciyi de gözü tutunca ona iş teklifinde bulunmaya karar vererek “Sana bir teklifim var, istersen benim özel şoförüm olabilirsin. Biraz daha fazla vakit ayırarak şu anda kazandığın paranın neredeyse 3 katını kazanabilirsin. Hatta benim işlerim büyüdükçe senin de belki daha uzun süre çalışman gerekir ama kazancın da önemli derecede artar, iyi para biriktirebilirsin.
-Ee peki sonra ne yapacağım?
– Emekli olana kadar devam edersin işte, sonra da kendi arabanı kullanır karını gezdirirsin, yine öğleden sonra oturup film seyredersiniz, akşamları arkadaşlarınla oyun oynarsın… Ne diyorsun teklifime?
– Emeklilik yaşına daha çok var abi, o zamana kadar neredeyse 30 yıl bütün gün çalışıp yatmadan yatmaya eve gitmek mi lazım… Neden? Zaten şimdi yapabildiklerimi yaparak mutlu olmak için 30 yıl bekle mi diyorsun şimdi sen bana?
…
02 Aralık 2013, 10:35
Hikayenin can alıcı noktası son cümlesiydi 🙂 İyi bir mesaj veriyor bu yazı biz çalışanlara aslında ama sanki bazı iş kollarında gerçekleştirilmesi oldukça da zor gibi. Klavyenize sağlık güzel bir yazı olmuş.