“Batı’da bireysel gelişim daha çok, daha hızlı ve daha başarılı olmak üzerine kuruludur. Batı felsefesinde bir ayakta kalma, yaşam savaşını kazanma, hayallerini gerçekleştirerek zafer elde etme güdüsü vardır. Büyük balık küçük balığı yutar diyerek büyük ve güçlü olma felsefesi yaygındır. Tabii daha sonra, büyük olmak yeterli olmamaya başladı. Hızlı balık yavaş balığı yer felsefesine geçildi zaman içerisinde. Yeterince hızlı değilsen ayakta kalamazsın gibi doğal seleksiyon mekanizmasına tutunur bu felsefe. Sonra zamanla hem büyük balık olmayı öğrenmelisin hem hızlı balık olmayı olmayı öğrenmelisin, hem de diğer bir yandan verimli çalışırken mutlu ve eğlenen bir balık olmayı da öğrenebilirsin denmeye başlandı. Ve mutluluk dahi bir hedef haline getirildi.”
Bunu ben demiyorum. SOGLA (Sosyal Girişimci Genç Liderler Akademisi) kurucusu Timur Tiryaki diyor.
Hatta bir de şöyle diyor:
“Daha insani, daha çok yüksek değerler üzerine kurulu bir iş hayatı olması için en üst seviyedeki kişiler üzerine etkide bulunmamız gerekiyor. Yatırımcılar, finans kurumları ve patronlar ölçümlerini sürekli kar üzerinden yaptıkları sürece, insanlar erimeye devam edecekler. Sistem, insanların tükenmesi pahasına para kazanmamalı. Kar, iş hayatında nihai amaç olarak değil, insanlar için kullanılmak üzere bir araç olarak konumlandırılmadığı sürece yıkımlar, krizler ve yıpranma gelmeye devam edecektir.”
İlk kez Nisan 2013’deki SOGLA Konferansı’nda canlı dinleme fırsatı bulduğum Timur Tiryaki’nin kaleminden çıkan üçüncü kitap olan İnsanlık 2.0 , gelişimin büyüsüne kapılıp versiyon atladığımız ve 1.0’dan 2.0’a geçiş yaptığımız bugünün dünyasında oluşan problemlerden bahsederek üzerinde düşünmeye sevk ediyor. Kitabı okuma fırsatı olanlar pek çok “kafa açıcı” fikir bulacaktır, fırsat bulamayanlar içinse ben altını çizdiğim satırlardan bir kısmını paylaşmak istedim. Hani sokakta mısır satanlar etraftakilerin canı çeksin de gelip yesin diye sürekli tencerenin buharını dağıtır ya, ben de henüz Timur Tiryaki ile tanışmamış olanların canı çeksin diye bir vesile yaratmış olayım. 🙂