Bu yüzden koçluk eğitiminde önce kişisel değerlerin nasıl ortaya çıkarılacağı anlatılır, bu yüzden koçluk seanslarında en fazla 3. seansta değerler çalışması yaparız, bu yüzden kurumlar “vizyon-misyon-değerler”ini belirleyip duvarlarına/asansörlerine asar.
Değerlerinizin farkında olursanız;
karar almaktan korkmazsınız,
kendinizi başkalarıyla kıyasladığınızda “ben niye onlar gibi değilim” diye sormazsınız,
iş hayatına uyum sağlayamadığınızı düşünerek mutsuz olduğunuzu bile bile “n’apalım ben böyleyim demek ki nereye gidersem gideyim mutsuz olacağım” diyerek kendi yolunuza taş koymazsınız…
Kişisel değerleriniz navigasyon cihazınızdır. Bilmediğiniz bir adrese gidiyorken, bakkala simitçiye sorabilir veya levhalara bakınabilirsiniz. Ama elinizde gideceğiniz adresi yazdığınız bir navigasyon cihazı varsa, kendinizi daha güvende hissederek yola devam edersiniz.
Değerleriniz hiç yanılmaz, onlar sizi siz yapanlardır, sizi hep sizin için doğru adrese götüren yol göstericinizdir.
…
1999’dan bir esinti gelsin o halde, başlığın çıkış noktası hatrına.
🙂
(11 yaşında bir çocuk olarak, “sevdanın yükünü attım omuzumdan” diyerek klip boyunca gelinliğini kesen Sertab’dan öylesine etkilenmek, envanterlerde çıkan yeşil karakterimdenmiş, bilememişim…)