selinyetimoglu.com

PCC Profesyonel Kariyer Koçu & Kariyer Danışmanı, Ex-HR

Rutinin Düşmanındır!

Yorum bırakın

Hepimizin bilmesine rağmen çok az bir kısmımızın bilinçli olarak gerçekleştirdiği eylem: Konfor alanından çıkmak.

Konfor alanı, hayatınızın büyük kısmını geçirdiğiniz yerdir. Konfor alanı, üzerinde ayaklarınızı uzatıp TV seyretmeyi en çok sevdiğiniz koltuğunuzdur. Hafta sonu sabahları telefonunuza alarm kurmama kararı verdiğiniz an ve yatmadan önce kitap okumamak için beyninizin kendinize bahaneler üretmenize yardımcı olan kısmıdır. Her fırsatta spor yapma isteğinizden bahsetmenize rağmen spor yapabileceğiniz her fırsatı spor yapmayarak değerlendirmenizdir. Yöneticinizin sizi dahil ettiği en son projenin hiç de size göre olmadığını düşünmenize, bu düşünceyle o projeye zaten katkı sağlamadığınızı fark etmenize ve yöneticinizle konuşursanız sizi başka bir projeye alabileceğini bilmenize rağmen bir türlü o konuşmayı yapmamanızdır.

Ve her 100 kişiden 1000 tanesinde konfor alanı vardır! Önemli bir kısmı bunun farkındadır ve konfor alanının konfor alanı nedeniyle çıkmak için çaba harcamaz.

Bu alanı, gördüğüm kadarıyla bu kadar vazgeçilmez yapan şey, alanın dışına çıkıldığında karşılaşılabilecek bilinmezlik ve atılabilecek yanlış adımların korkusu. Oysaki yeni şeyler denedikçe “yeni”ye olan önyargı kırılır, o alanın dışına çıktıkça normalleştirirsiniz ve yeni adımlar atmaya alıştıkça yürüyüşünüz daha düzgün olur, artık yanlış adım atmaktan korkmamaya başlarsınız.

Rutininizi bozmazsanız yeni şeyler öğrenemezsiniz, kendinizi geliştiremezsiniz, bugünkü halinizi daha iyi bir yere götüremezsiniz. Kabul ediyorum hayat pek de kolay değil. Kabul ediyorum her sabah 6’da uyanıp günde 4 saati trafikte harcamak yorucu. Bence, her gün 6’da uyanıp 4 saat trafikte harcayıp haftada 5 kez bunu yapıp hafta sonu AVM’ye alışverişe gitmek dışında tam olarak hiçbir şey yapmamak çok daha yorucu.  Ve bence bu yaşamak değil, sadece “hayatta kalmaya devam etmek” demek.

Standartlarını boz, rutinin dışına çık. Bugün akşam eve dönerken başka bir yoldan git mesela. Her akşam yaptığından farklı bir şey yap bu akşam. Eskiden severek yaptığın ne varsa hayatına yeniden sokmaya çalış onu. Bir aralar Tahtakale’den aldığın kilolarca boncuğu çıkar dolabın köşesinden, yeniden başla takı tasarlamaya mesela.  Misafir yemek takımlarını çıkar bugün misafir gelmese de, çünkü sen de eşin de çocukların da hak ediyor o özel tabaklarda sıradan günlerde de yemek yemeyi. Uzun zamandır görüşmediğin için eski arkadaşlarınla duygusal olarak da uzaklaştığınızı düşünüyorsan haydi topla herkesi bir araya yeniden. Sonra bir adım ileri git, yeni insanlarla tanışmak için mesleğinle veya ilgi alanınla ilgili MeetUp’lara katıl, networking etkinliklerini takip et.

Hayattan keyif almak için, her sabah yeni günü neşeyle karşılayabilmek için rutininden çıkmalı, üzerindeki ölü toprağını atmalısın. Çünkü bu rutin senin en büyük düşmanın.

Hem bak bu çok eğlenceli bir oyun aslında. Hatta yakınındaki birini de dahil et bu “rutin bozma oyunu”na. Birbirinize destekleyici yol arkadaşı olun. Yolda yürürken birinizin ayağı takılırsa diğeri elinden tutup kaldırsın ya da yorulup yavaşlarsa diğeri arkadan ittirsin. Sadece hayatta kalmaya devam etmek kolay seçenektir ancak sıkıcıdır, hayattan zevk almanın önündeki engeldir. Sen gerçekten nefes almaya bak ve hayatının tadını çıkarmak için elindeki tüm kaynağı kullan. Gerçek hayat, konfor alanının bittiği yerde başlıyor.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s