Bazen size de teknoloji geliştikçe hayatımız zorlaşıyor gibi geliyor mu? “Yapabilite”lik olanaklarımız arttıkça nedense yapmamız gerekenlerin de sayısı ve seviyesi artıyor. Yapamadıklarımızsa öncelikle kendi hayal kırıklıklarımıza yol açıyor.
Yemek yapmayı çok seviyorum ama sadece yemek yaptığım zamanlarda bir şeylerin eksikliğini hissediyorum. Eğer bir yandan bilgisayarı açıp arada bir bakmazsam, ya da o anda elimde telefonla fırsat buldukça mesajdır maildir bir şeyler yazmazsam hiçbir şey yapmamış gibi hissediyorum. Bu hale nasıl geldik peki?
Elimizde akıllı telefonlar var ve birçok farklı uygulamayı aynı anda çalıştırınca “akıllı” olan telefonlarımıza mı benzemeye çalışıyoruz? Oysa ki, yapılan araştırmalar tek bir şeye odaklanmanın işleri daha verimli hale getirdiğini kanıtlıyor. Sadece verimlilik de değil, mutlulukla ilgili yapılan araştırmalar da tek bir şeye odaklanabilen kişilerin daha mutlu hissettiği sonucuna ulaşıyor.
Ve biz hala kendimizi aynı anda 3-4 işi birden yapabilen süperman sanmaya devam mı ediyoruz? Ve hatta iş hayatında, yönetmekte olduğumuz çalışanlar aynı zamanda önemli bir rapor hazırlarken iş arkadaşlarının sorularına güleryüzlü yanıtlar verebilirken, çalan telefonları ve gelen epostaları yanıtlayınca “verimli personel” mi ilan ediyoruz? “Aman multitasking canım multitasking” şarkıları mı söylüyoruz?
Tasarımcı Paolo Cardini bu çoklu hayatı bırakıp yeniden tekli hayata dönmemizin neden gerektiğini oldukça eğlenceli Iphone kapak tasarımları eşliğinde anlatıyor. Eğer siz de hayatınızın yoruculuğunu fark edip sebebinin ne olduğunu bir türlü bulamayanlardansanız, sizin için de ufak bir farkındalık yaratabilecek kısa ve keyifli bir Ted videosu.
20 Mart 2013, 08:28
Teknolojii aynı zamanda bizim insani yönlerimizi de alıp götürerek bizleri mekanikleştiriyor ve insani yönden fakirleştiriyor. Dolayısıyla teknolojinin geliştiği yerde biz insanların içlerine, gönüllerimize içsel değerleri, evrensel sevgi tohumlarını ekemeli, insana,hayvana, doğaya gönülden bir kardeş gözü ile bakmasını da sağlamalıyız. Yani ne kadar teknoloji o kadar içsel, gönül zenginliği.İkisi atbaşı gelişmesi gönlü fakirleyen adam teknolojinin altınrda ezilip kalacak, mutlu olamayacak ve insani vasıflarını hergün kaybedecektir.
31 Mart 2013, 22:35
Recep Bey,
Teşekkürler değerli yorumunuz için.
Çok doğru bir noktaya değinmişsiniz. Bir taraftan gelişip mekanikleşirken öz değerlerimizi, esasımız olan insani tarafımızı kaybetmemek için bu tehlikenin farkında olup kendimizi o tarafa da eşit ölçüde yöneltmeliyiz. Evet belki gün geçtikçe zorlaşıyor, bahsettiğiniz doğadan gün geçtikçe uzaklaşıyoruz ancak teknolojiyi doğal olana tekrar yaklaşmak için de kullanmak zor olmasa gerek. Hepimizin cep telefonları kadar gönüllerimizi de geliştirebilmemiz dilekleriyle…
Saygılarımla.