Kapak mektubu veya önyazı… Farklı kişiler farklı isimlerle adlandırsa da içerik aynıdır: “Neden başvuruyorsun peki kardeşim?” sorusunu ima eder, “İş arıyoruz işte, hala anlamadın mı?” diye verilen cevaplardan ötesi gerekir gerçekten uygun adayı bulmak isteyen İnsan Kaynakları’na…

Peki neden önyazı diye tutturuyoruz? Ne dersiniz, belki de inattan ötesi vardır, hani gerçekten bir amacımız vardır, işe alımı ciddi anlamda etkileyebilecek bir kriterdir?

Bu konuda söyleyeceklerimi 9 maddede toparlamaya çalıştım:

1- Önyazı yazmakla uğraşan daha heveslidir benim gözümde. En azından sadece CV göndermek için pek çok kariyer portalında 2 tık yeterliyken, önyazı için en az 4 tık gerekir. Kaldı ki içini doldurmak, kalıp önyazı bile gönderiliyorsa harcanan bir emeği gösterir. (Kalıp önyazı yazmayın tabii, zira bir başka değerli görüş de “kalıp önyazı göndereceksen hiç başvurma daha iyi, aday arkadaşım!” minvallidir.)

2- Hazır önyazı veya sadece CV yollayanların her önüne gelen işe başvurduğunu düşünürüm. Her insan özel hissetmek ister. Biz İK’cılar da özeliz ve şirketimizi temsil ediyoruz, aynı zamanda onun değerlerini ve kimliğini -çoğu zaman- içselleştiriyoruz. Nasıl ki, yıllardır Mercedes’te çalışan birisi BMW yerine Mercedes’i tercih eder (Mercedes’in çalışanlarına indirim yapmadığını varsayalım bir an için), çünkü kendisini o markaya, o ambleme daha yakın hisseder, ben de bana ve içselleştirdiğim şirketime özen gösterilsin isterim. Her gördüğü ilana başvurmuyor olsun, sadece gerçekten beğendiklerine, çalışmak istediklerine başvurduğunu göstersin isterim. 5 dakika bile olsa vakit ayırıp en azından şirket lokasyonuna, iş ilanında verilen bilgilere dikkat ederek bir önyazı yazıverin de başvuran adayı aradığımıza “aa ama sizin ofisiniz benim evime çok uzaaak gelemem ben” diye cevaplar almayalım. Hayır bari kendi başvurduklarınıza yapmayın bunu, n’olur ama bakın.

3- CV objektiftir. Nerede çalıştığın, nerede okuduğun yazar. Önyazıda sen kendini nasıl görüyor, nasıl tanımlıyorsun, bunu okuruz. Sence sen kimsin ve bu ilana neden uygunsun?

4- Nasıl yazıyorsun? Dilbilgisi, cümle kullanımı vs… En nihayetinde günümüzde email önemli bir iletişim aracı. Her gün onlarca mail gönderip bir o kadarını yanıtlıyoruz. O yüzden yazdığınız bir giriş paragrafı, iş hayatınız için fragman oluyor bir yerde. Ve uzun zamandır takip edenler beni bilirler ki, yazım ve dilbilgisi hatalarında takıntılıyımdır. Yıllardır ağırlıklı olarak bilgisayar ve sistem mühendislerinin CV’lerini incelediğim için mecburen görmezden gelmeye alıştım ancak herkes benim kadar alışkın olmayabilir, öyle değil mi? İşinizi şansa bırakmak istiyorsanız, bol şanslar ve hayırlı günler dilerim elbette.

5- Bazen ilanlarda tek ilan içinde birden fazla seçenek sunulur. Genelde staj ilanlarında kullanılan bir yöntemdir, ancak bazen Genel Başvuru’larda da görürüz, departman isimleri sıralanır ve “önyazınızda hangi departmana başvurduğunuzu belirtiniz” denir. Buna rağmen bodoslama başvuru yapan adayın detayları gözden kaçırdığına inanırım. Bu da bir şekilde şirkette çalışmaya başlarsa bazı hayati detayları gözden kaçırabileceği anlamına gelebilir.

6- Önyazı gönderenlerin %80’i tam olarak aynı önyazıyı gönderiyor. Dostum biz “fark yarat” demiştik ama bu bildiğin copy-paste…

7- Pozisyona neden uygun olduğunu düşünüyorsun? Neden bu şirkete başvuruyorsun? Bu iki soruya birer cümlecik yanıt verebilir misin lütfen sevgili aday arkadaşım, zahmet olmazsa? Böylece ben de senin hem motivasyonunu anlarım, hem de seni daha yakından tanımam için belki bana bir sebep vermiş olursun?

8- “The best from the rest” olduğunu nasıl ifade edebilirsin? Seni diğerlerinden ayıran ne? Neden 1 kişiyi işe alacağım bir pozisyonun ilanına gelen 3769 CV arasından mülakat yapacağım 10 CV arasında seninkini de seçeyim? Her yere aynı şekilde başvuru yapıyorsan “yüzlerce başvuru yaptım, neden kimse mülakata bile çağırmadı, ne biçim iş yapıyorsunuz siz?” diye her gördüğün İK’cıya dert yanma sonra lütfen.

9- Stilini yansıtman için önyazı harika bir fırsattır. Kimi önyazılar eğlenceli, kimi ukala, kimi sinir bozucu olabiliyor. Doğrusu şudur demeyeceğim, çünkü doğrusu yoktur. Doğrusu senin kendini olduğu gibi yansıtabilmendir. Bana kendini göster isterim. Belki ukala birisini arıyorum bu pozisyon için, belki sinir bozucu olman daha iyi, belki ciddiyet lazım ve mizahi yönden yaklaşan bir adaysan burada zaten mutlu olmayacaksın. Bunu bilemezsin, bunu ancak CV’leri değerlendiren kişi bilebilir.

Ben istiyorum ki binlerce kaliteli aday olsun, hangi birini görüşmeye davet edeceğimi bilemeyeyim.

Ben istiyorum ki, hani bazen biriyle tanışırsın, sonra o kişi öyle bir şey söyler veya öyle bir bakar ki, onu daha yakından tanımak istersin ya, işte öyle bir şey yaz bana. Bir kadını/erkeği etkilemek için kendine has yöntemlerin var ya hani, işte bu konuda da öyle yöntemler geliştir, etkile CV’ni ilk elemeden geçirecek olan o İK’cıyı, mülakata davet etmek istesin seni, ondan sonrasını zaten halledeceksin biliyorum… 🙂

*Geçen hafta Linkedin Pulse’da okuduğum bir makaleden ilham almıştım bazı maddeleri ancak şimdi bulamadım, bulabildiğimde linkini buraya ekleyeceğim. 🙂