Böyle insanlar sizi de rahatsız ediyor mu?
Sürekli en zeki, en başarılı, en esprili, en çekici, en en en kişi olduğunu ispat etmek zorunda (!) olanlar…
“En” olup olmadıklarını tartışmayalım, sadece bunun için çabalayanları konuşalım.
Örneğin bir yönetici, ekibine kendisinden daha iyi okullarda okumuş, daha fazla yetkinlik kazanmış, daha güzel/yakışıklı veya sadece mülakatta kendini daha iyi pazarlayan adayı almaktan neden çekinir? Güzelliğini geçtim, daha çok bilmesi demek, daha çok çalışmaya hevesli olması demek şirketi uzun vadede daha ileriye taşıyacağı anlamına gelmez mi? Hepimiz aynı geminin yolcusu değil miydik?
Veya, son zamanlarda çevremden sıklıkla duyduğum bir durum; bir yönetici çalışanların kendilerini geliştirmemesi için neden özellikle çaba harcar? Şirket imkanlarıyla geliştirmekten falan söz etmiyorum, kitap okuyarak, mesleki web sitelerinden öğrenmeye çalışarak, hafta sonları yeni yetkinlikler edinmek için kurslara giderek kendini geliştirmeye çalışmaktan bahsediyorum.
Bir arkadaşımı yöneticisi bodrum katındaki ofislerine resmen “kapatmış”, yönetimin de bulunduğu üst katlara çıkmaması için özel çaba harcıyormuş. Mazallah ya bu genç yeteneği keşfederlerse, aman aman ofislerden ırak!
Ben çok şükür ki hiç böyle bir yönetici ile çalışmak zorunda kalmadım, ama çok fazla şey görüyorum/duyuyorum/okuyorum bununla ilgili, ne yazık ki.
Ben şöyle yaklaşırım;
“Benden daha çok biliyorsan, accık bana da öğretsene”.
“Benden daha zekiysen, bak ben şu işin içinden çıkamadım bir de sen analiz etsene”.
…
Doğal seleksiyon mudur acaba her şeyin temel sebebi? Hayatta kalma içgüdüsüyle mi “aman ya benden iyi olduğu anlaşılırsa da koltuğumu elimden alırsa” diyerek kaygılanıyor bu tür yöneticiler?
“Yönetici” dememek lazım, amir diyelim, yönetme eyleminden söz edemiyorken, sadece bastırma çabasını görebiliyorsak bunun adı kati surette yönetim olamaz.
Sık sık bahsediyoruz ya, “yönetici değil, lider olun” diye aslında fazla ütopik düşünüyoruz sanki. Önce belki de “amir değil, yönetici olun” “köstek değil, destek olun” “düşman değil, dost olun“dan başlamak lazımdır.
Nasıl ki eğitim sistemi okuma yazmayı kelime kelime öğretmekten hece hece, harf harf öğretmeye döndüyse, belki biz de biraz geriye sarıp daha temel derslerden başlamalıyız öğrenmeye ve öğretmeye…
Ne dersiniz?
01 Mart 2015, 23:18
Çok güzel yazmışsınız, egosu şişik o kadar çok yönetici var ki..