Hayatta sahip olduğunuz en büyük yeteneklerden biri dinlemektir. İyi bir dinleyici, işinde ve insanlarla ilişkilerinde bunun faydasını sıklıkla görür.
- Bazen bilgi edinmek için dinlersiniz.
- Bazen anlamak için dinlersiniz.
- Bazen eğlenmek için dinlersiniz.
- Bazen öğrenmek için dinlersiniz.
Ve tüm bunlara baktığınızda, iyi bir dinleyici olduğunuzu düşünebilirsiniz.
Aslında çoğumuz iyi dinleyiciler değiliz. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, duyduklarımızın sadece %25-%50’sini hatırlayabiliyoruz. Bu durumda, patronunuzla, iş arkadaşlarınızla, müşterilerinizle veya eşinizle konuşurken, karşınızdaki kişi sizin sözlerinizin yarısına dahi dikkat etmiyor.
Görünen o ki, hepimiz dinleme kabiliyetimizi biraz daha geliştirebiliriz. Daha iyi bir dinleyici olmak üretkenliğinizi, etkinliğinizi, ikna ve müzakere yeteneklerinizi geliştirecektir. Dahası, iyi bir dinleyici olarak çatışmaların ve yanlış anlaşılmaların önüne geçebileceksiniz. İş hayatınızda daha başarılı olabilmek için bunların tümüne ihtiyacınız olduğunu unutmayın.
Üst düzey iletişim becerilerinin ilk koşulu, öz farkındalıktır. Kendi iletişim tarzınızın ayırdına varmadan, insanlar üzerinde iyi ve kalıcı etkiler yaratmak için işe koyulmanız mümkün değildir.
Dinlemenin pek çok farklı türü vardır. İyi bir dinleyici olmak için, öncelikle şu anda nasıl bir dinleyici olduğunuzu keşfetmelisiniz.
Dinleme Çeşitleri:
GÖRÜNÜŞTE DİNLEYEN: Bazen karşınızdaki kişi dış görünüşüyle dinliyormuş gibidir, fakat iç dünyası bambaşka yerlerdedir. Ya da kafasında sizin söylediklerinizden daha önemli bir konu vardır.
SEÇEREK DİNLEYEN: Anlatılan kısımlarda kendi ilgi alanına giren kısımları dinler.
SAPLANMIŞ DİNLEYİCİ: Duygusal yönden saplanmış dinleyicilerdir. Sürekli bir duygusal tonu taşımak isterler; ne söylerseniz söyleyin ondan bir espri, gülünecek bir şey çıkarmak isteyenler olabileceği gibi, her söylenenden hüzünlü bir şeyler çıkarmaya çalışanlarda vardır. Böyle belirli bir duyguya saplanmış dinleyiciler kendi ilgilendikleri duyguların dışında işittiklerini, hemen o anda unuturlar.
SAVUNUCU DİNLEYİCİ: Ne duyarsa duysun her söyleneni kendine yönelmiş bir saldırı sayar ve hemen karşı savunmaya geçer.
TUZAK KURUCU DİNLEYİCİ: Bu tür dinleyiciler hiç seslerini çıkarmadan dinlerler, çünkü bunlar dinledikleri bilgiden yararlanarak karşıdakini zor duruma bırakacak fırsatlar yakalamaya çalışırlar. Hatalarını bulmak, açık aramak, eksikliklerini ortaya çıkarmak için dinlerler.
YÜZEYSEL DİNLEYİCİ: Konuşanın kullandığı kelimelerin yüzeyinde kalır ve asıl altta yatan anlama ulaşamazlar. Kelimelerin manasını o zannederler.
AKTİF DİNLEYİCİ: Bir kimseyle konuşurken, onun demek istediğiyle bizim anladığımızın aynı olup olmadığını dinlemeye “geri-bildirim” adı verilir. Askerlikteki emir tekrarı gibi…
İyi bir dinleyici olmanın yolu “aktif dinleme”den geçer. Aktif dinlemede amaç, karşınızdaki kişinin ağzından çıkan sözcükleri duymanın ötesinde, verilmek istenen mesajı bütünlüklü olarak kavrayabilmektir.
Dinleme yeteneğinizi geliştirmek için, karşınızdaki kişinin onu dinlediğinizi bilmesini sağlamalısınız. Bunun ne derece önemli olduğunu anlamak için karşınızdaki kişinin sizi dinleyip dinlemediğini merak ettiğiniz eski bir sohbetinizi hatırlamanız önerilir. Böylesi bir sohbet sırasında, konuşmaya devam etmeye değip değmeyeceği konusunda mutlaka şüpheye düşmüşsünüzdür, çünkü bu bir duvarla konuşmak gibidir ve kimse bunu yaşamak istemez.
Aktif (Etkin) Dinleyici Olmak
Aktif dinlemenin beş aşaması vardır ve tüm aşamalar sizin karşınızdaki kişiyi dinlemenizi ve karşınızdaki kişinin dinlenildiğini bilmesini sağlamaya yöneliktir.
Dikkat Edin.
Tüm dikkatinizi konuşan kişiye verin ve konuşmanın mesajını yakalayın.
Doğrudan konuşmacıya bakın.
Dikkatinizi dağıtan şeyler düşünmeyin. Konuşmacıya vereceğiniz cevaba odaklanmayın.
Çevresel faktörlerin dikkatinizi dağıtmasına izin vermeyin.
Vücut dilinin önemli şeyler söylediğini sakın unutmayın.
Bir grup içindeyseniz, ana konuşmacı haricinde gelişen yan sohbetlerden kaçının.
Dinlediğinizi gösterin.
İlginizi göstermek için vücut dilinizi ve jestlerinizi kullanın.
Konuşmacıyı sıklıkla başınızla onaylayın.
Gülümseyin ve farklı yüz ifadeleri kullanın.
Vücut pozisyonunuzun iletişime açık olduğundan emin olun.
Kısa yorumlar ile konuşmacıyı devam etmeye teşvik edin.
Geri Bildirimde Bulunun.
Kişisel filtrelerimiz, beklentilerimiz, yargılarımız ve inanışlarımız duyduklarımızı çarpıtabilir. Bir dinleyici olarak yapmanız gereken, söylenen şeyleri anlamaktır. Bu durumda, söylenenleri geri bildirmeniz ve sorular sormanız gerekebilir.
Duyduklarınızı farklı sözcüklerle aktarabilirsiniz. “Anladığım kadarıyla”, “Yanlış duymadıysam” gibi sözler geri bildirimin vazgeçilmezleridir.
Bazı noktaları açığa kavuşturmak için sorular sorun: “Bununla neyi kastediyorsun?”
Sık sık konuşmacının sözlerini özetleyin.
İpucu: Konuşmacının sözlerine duygusal bir karşılık verdiğinizi hissettiğinizde, daha fazla bilgi edinmeye çalışın: “Söylediklerinizi yanlış anlamış ve kişisel algılamış olabilirim. XXX dediğinizi düşünüyorum; kastettiğiniz tam olarak bu mu?”
Yargılamak İçin Acele Etmeyin.
Konuşmayı bölmek zaman kaybıdır; hem konuşmacıyı rahatsız eder hem de mesajın tam olarak anlaşılabilmesini engeller.
Konuşmacının sözlerini bitirmesine izin verin.
Karşıt görüşlerle konuşmayı bölmeyin.
Uygun Biçimde Karşılık Verin.
Aktif dinleme, saygı ve anlamaya yönelik ideal bir yöntemdir. Hem bilgi edinmenizi hem de perspektifinizi genişletmenizi sağlar.
Vereceğiniz karşılıkta samimi, açık ve dürüst olun.
İddialarınızı öne sürerken karşınızdaki kişiye saygı gösterin.
Karşınızdaki kişiye davranılmak istediği biçimde davranın.
Önemli Noktalar
Aktif dinleyici olmak, çok fazla yoğunlaşma ve azim gerektirir. Eski alışkanlıklardan kurtulmak oldukça zordur ve eğer dinleme alışkanlığınız birçok insanda olduğu gibi çok kötüyse, bu alışkanlığınızdan acilen kurtulmanız gerekecektir.
Dinlemeye istekli olun ve amacınızın karşınızdaki kişinin sözlerini gerçekten dinlemek olduğunu sıklıkla kendinize hatırlatın. Diğer düşüncelerinizi bir kenara bırakın ve konuşmanın mesajına odaklanın. Sorular sorun, geri bildirimde bulunun ve mesajı tam olarak anladığınızdan emin olun. Aksi takdirde, karşınızdaki kişinin gerçekte neler söylediği ve sizin neler duyduğunuz arasındaki büyük farkı keşfetmeniz kaçınılmaz olur.
İletişim yeteneklerinizi geliştirmek, iş yerinizdeki üretkenliğinizi artırmak ve daha iyi ilişkiler kurmak için aktif dinlemeyi öğrenmek en önemli adımlardan biri olacaktır.
26 Haziran 2014, 10:34
Selin Hocam, belirttiğiniz gibi; karşımdakine nasıl cevap versem, nasıl alt etsem diye düşünmekten aktif dinleyici olamıyoruz. Aslında yaratılış gayemiz bile dinleme odaklı; tek ağzımız, iki kulağımız var. 🙂 İletişim alanında eğitim almış, bu yönde çalışan bir genç olarak can kulağıyla dinleyemesem de dikkatlice okudum yazınızı. Teşekkürler..
01 Eylül 2014, 18:10
Merhaba Selin Hanım,
Blog sayfanız ile bugün tanıştım. Bir kaç yazınızı bir çırpıda okudum ve bol bolda gülümsedim. Öncelikle ellerinize sağlık.
Bu yazınızda kaynak kısmında bulunan http://www.ufotr.com sitesi ile yazıyı eşleştiremedim. Bu konuda aklıma gelen ilk soru sizin nasıl bağdaştırdığınız olacak. Aklıma bir çok zihni sinir bağdaştırma yöntemi geldi. Doğrusunu size sorarak öğrenebileceğimi düşünüyorum.
Teşekkür ederim.
Cem ATAM
http://www.cematam.com
03 Eylül 2014, 11:20
Cem Bey Merhaba,
Uyarınız için teşekkürler, hatalı link olmuş, düzelttim.
Selin
02 Eylül 2014, 15:34
Selin Hanım,
Çok faydalı ve etkili bir yazı,sizi tebrik ederim,
bir sonraki yazınızın konusunu ” konuşma ”olarak alırsanız memnun olurum.
Saygılarımla,