selinyetimoglu.com

PCC Profesyonel Kariyer Koçu & Kariyer Danışmanı, Ex-HR

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) her yaştan bireyde görülebilir!

Yorum bırakın

Öğrenci koçluğu çalışmalarına ağırlık verdiğimden bu yana, anne-babalardan sık sık konsantrasyon bozukluğu, dikkat eksikliği gibi konularda sorular alıyorum. Anne-baba olduktan sonra, herkes en değerli varlığının her açıdan sağlıklı, mutlu ve başarılı olması için önünde hiçbir engel kalmaması için çabalıyor. Bu yüzden gelen soru ve taleplerden yola çıkarak ben de sanıldığından daha yaygın olan DEHB hakkında detaylı bir araştırma yazısı yayınlamaya karar verdim. Böylece bazı davranışların yoğun olmasının DEHB anlamına gelmediği, bazılarınınsa kesinlikle hızlıca uzmanlarla görüşme gerektireceği konusunda detaylı bir bilgilendirme olacaktır.

DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ) ilk kez 1845 yılında Dr. Henrich Hoffman isimli bir hekim tarafından tanımlanmış olmasına rağmen yine bir hekim olan Sir George F. Stil 1902’de yeniden bu bozukluğu vurgulayana dek hak ettiği ilgiyi görememiştir. Ancak bu tarihten sonra bu bozukluğun özelliklerini, nedenlerini, seyrini, tedavilerini araştıran çalışmalar hız kazanmıştır. Günümüzde artık şu rahatlıkla söylenilebilir: DEHB anne-babanın yetiştirme biçimlerinin doğrudan sonucu olmayan, kalıtsal özelliklerin ağır bastığı, hakkında oldukça bilgi sahibi olduğumuz bir rahatsızlıktır.

Çocukluğunda keşfedilecek kadar şanslı olmayanlar, yetişkinlik dönemlerinde de belirtileri göstermeye devam edebilir. Tüm hayatı boyunca karşılaştığı “huy”larıyla yani belirtilerle daha iyi baş etmeyi öğrenmiş olabilir. Bazen de öğrenememiş olabilir, bu da kaynağını bulamadığı mutsuzluğunun ve başarısızlığının esas sebebi olabilir. Uzmanlara göre, doğru şekilde yönlendirilmeyen DEHB çocuklar, ileride mutsuz evlilikler yapmaya daha yatkın oluyorlar.

DEHB’ler, “Bir türlü yerinde durmayan,” “hayallere dalan”, “düşünmeden davranan”, “dalgın, unutkan” …vs. gibi pek çok sıfatla nitelendirilen çocuklardır. Bu davranışlar çoğu çocukta zaman zaman görülebilen durumlar olduğundan tanı konulması için yeterli deneyim ve bilgi birikimi sahibi uzmanların yardımı gerekir. Sanıldığından daha sıktır, % 4-8 gibi bir oranda görülmektedir; bu da 25-30 kişilik bir sınıfta en az 1-2 DEHB olan çocuk görülebileceği anlamına gelmektedir.

Hiperaktivite olmadan da DEHB olabilir. Bazı çocuklarda en belirgin şikayet dikkat süresinin çok kısa olmasıdır. Yani DEHB olan çocukların bir kısmında aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ile ilgili belirtiler ön plandayken bir kısmında dikkatsizlik ile ilgili şikayetler ön plandadır. Önemli bir kısmında ise her iki gruptan şikayetler bir arada görülür.

Dikkatsizlik belirtileri şunlardır:

  • Yönergeleri başından sonuna kadar takip edemezler
  • Dikkatlerini yaptığı işe veya oyuna vermekte zorlanırlar
  • Evde veya okulda yapacağı işler ve aktiviteler için gereken malzemeleri kaybederler
  • Siz konuşurken dinlemez gibi görünürler
  • Detayları gözden kaçırırlar
  • Düzensiz görünürler
  • Uzun süre zihinsel çaba gerektiren işleri yapmakta zorlanırlar ve bunlardan kaçınırlar
  • Unutkandırlar,
  • İlgileri kolayca başka yönlere kayar

Tablo’ya bakıldığında, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite bozukluğu birçok çocukta normalde görülebilecek belirtileri içerir, ancak tanıyı koyarken bunların sayısı, süresi ve çocuğun hayatını ne ölçüde olumsuz etkilediği önemlidir. Tanı için çocukta bu iki gruptan birinde ya da her ikisinde yer alan belirtilerin en az 2/3’si bulunmalıdır. Ayrıca, belirtilerin 7 yaşından önce başlamış olması ve en az iki farklı ortamda sorun yaratıyor olması gerekir.

Hiperaktivite belirtileri ise şunlardır:

  • Yerinde duramazlar
  • Oturması gerektiği halde oturamazlar
  • Sessiz sakin oyun oynamakta güçlük çekerler
  • Yerli yersiz koşup tırmanırlar
  • Çok konuşurlar
  • Çoğu zaman sorulan soru tamamlanmadan cevabını yapıştırırlar
  • Her zaman bir şeylerle uğraşırlar
  • Sırasını beklemekte zorlanırlar
  • Olaylara veya konuşmalara müdahale edip yarıda keserler

Günümüzde DEHB tanısına yardımcı olacak herhangi bir laboratuar testi (kan testleri, idrar testleri, EEG…vs), beyin görüntüleme yöntemi (beyin tomografisi, magnetik rezonans görüntüleme…vs) ya da psikolojik test yoktur. Yani DEHB olan bir çocuk ile DEHB olmayan bir çocuk arasında bu testlerin istenme nedenleri açısından bir fark bulunmamaktadır.

DEHB’nin ev ortamı, yetiştirme biçimi gibi nedenlerden değil diğer nedenlerden kaynaklandığını kanıtlayan çok sayıda bulgu vardır. Bu, ailenin kendini suçlamaması açısından oldukça önemli bir noktadır.

DEHB olan çocuklar diğer bazı bozuklukların gelişmesi ya da beraber görülmesi için artmış risk taşırlar:

∗ Davranım Bozukluğu

∗ Depresyon

∗ Anksiyete Bozuklukları (takıntılar, korkular, kaygılar,…)

∗ Gelişimsel (ör: motor becerilerinde) gecikmeler

∗ Öğrenme Güçlükleri (okuma, yazılı-anlatım , matematik, karma)

∗ Tourette Bozukluğu ve diğer Tik Bozuklukları

∗ Bipolar Affektif Bozukluk  (çocukluk döneminde tanısı henüz tartışmalıdır)

∗ Enürezis Nokturna (gece altını ıslatma)

Bu bozukluklar DEHB olan çocukların 2/3’sinde gözlenebilir. Bu nedenle tanı konulur konulmaz bu yöndeki değerlendirmelerin yapılması, eşzamanlı diğer bozuklukların da araştırılması gerekir.

DEHB olan çocukların yaklaşık %70-85’i ergenlikte ve yetişkinlikte belirtilerin tamamını göstermektedir. Çocuk büyüdükçe hiperaktivite ile ilişkili belirtiler azalır ancak dikkat ile ilişkili sorunlar daha fazla devamlılık gösterir. Yaşla beraber bozukluğun gidişi daha olumlu etkilenebilmektedir. Belirtiler azalabilir, kişi belirtileri ile daha iyi baş etmeyi öğrenebilir.

Bu gidişatın daha olumlu olabilmesi için ailelerin izleyebileceği yolları da bir sonraki yazımda bulabilirsiniz.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s