Tüm dünyada hızla yayılan koçluk mesleği, önümüzdeki 10 ila 30 yıllık süreçte meslek ve ekonomik sınıf gözetmeksizin hemen hemen herkesin hayatının bir parçası olacak. Estima Araştırma & Danışmanlık iş birliğinde yapılan 2015 yılı Koçluk Araştırması verileri de bu sonucu destekleyerek koçluk ihtiyacının Türkiye’de de giderek yaygınlaştığına işaret ediyor.
Kişilerin profesyonel liderlik ve yöneticilik vasıflarını geliştiren, kısa vadede belli hedeflerle yola çıkıp daha etkili sonuçlara ulaşmayı hedefleyen, geçmişi değiştirmekten çok geleceğe yönelik çalışmalar yapan koçluk hizmeti, her geçen gün daha fazla kişinin hayatını değiştiriyor.
Gelişen teknoloji ile birlikte yalnızca yüz yüze değil, bilgisayarlar, akıllı telefonlar ya da diğer mobil araçlar ile birlikte koçluk daha rahat ulaşılabilir bir hale gelecek. Örneğin, benim bugüne kadar yaptığım her 10 saat koçluk seansının 1’i Skype üzerinden online olarak gerçekleşti. Farklı şehirlerden hatta ülkelerden danışanlarımla görüşürken mesafeleri ortadan kaldırması için online görüşmeyi tercih ettiğim gibi, bazen İstanbul’da bile trafik sebebiyle online görüşmeler hayat kurtarıcı olabiliyor. Koçluğun en yaygın olduğu lokasyonlardan olan ABD’de “normal” sayılan koçluk görüşmeleri telefonda yapılıyor. Türkiye’de telefonla koçluk henüz yeni yeni başlanan fakat henüz çok yaygınlaşamayan bir yöntem. Bizler dokunsal temsil sistemi ağır basan bir kültürde yetiştiğimiz için yüz yüze olmayı seviyor, dokunamıyorsak bile göz göze gelebileceğimiz online görüşmeleri daha çok tercih ediyoruz.
Kişiye farklı bakış açısı, doğru ve hızlı karar alabilme, etkin iletişim kurabilme gibi faydalar sağlayarak özgüven açısından destek olan koçluk mesleği, Türkiye’de en çok yönetici, liderlik ve kariyer alanlarına odaklanıyor. Bu oran %65 civarında seyrediyor.
Bu verinin de yer aldığı Estima araştırması sonucunda Naci Demiral’a göre, “Sorumlu olduğu sistemi harekete geçiren ve sistemin üyelerinin tutkularını ateşleyebilen liderler süreci sürdürebilir kılarlar. Neden bu kadar etkili olduklarına baktığımızda, vizyonlarının, güçlü stratejilerinin ve yaratıcı fikirlerinin yanı sıra güçlü duygulara sahip olarak ve birlikte çalıştığı kişilerin duygularını da olumlu etkileyecek bir tarzı ortaya koyduklarını görürüz. Ancak bu şekilde, duyguların olumlu bir şekilde yönlendirebildiği oranda, sistemin gerçek potansiyeli ortaya çıkabilir ve sistem maksimum performansa ulaşabilir. Çünkü duygu ve düşüncenin birlikte ve bir bütün olarak geliştiği noktada kişiler “gerçekten” harekete geçme isteği duyar ve motive olur, böylece süreklilik doğal olarak gerçekleşmiş olur”
Özete, önümüzdeki yıllarda profesyonel koçluk farklı sosyo – ekonomik seviyelerdeki insanların tercih edebileceği bir hizmet halini alacak. Meslek gözetmeksizin ve çok yaygın olarak, çok sayıda insan bir koçla çalışmaya başlayacak.