Networking networking diyoruz çevre edinmek önemli diyoruz da asıl kastettiğimiz, torpil değil referans kazanmak, kendinizi anlattığınız profesyoneller edinmek kısacası “ilişkiler inşa etmek”.

ABD’nin 42. başkanı Clinton, Georgetown Üniversitesi’nde okurken, gün içerisinde tanıştığı, karşılaştığı herkesin adını ve diğer bilgilerini fihrist kartlar üzerine yazmayı her akşam yatmadan önce yaptığı bir alışkanlık haline getirmişti. Clinton, sadece şahsi bilgilerinizi hatırlamıyor, aynı zamanda sizinle ilişki güçlendirmek için bu bilgileri başarıyla kullanıyordu.

Günümüzde iş arama sürecinden, bir proje yönetimi işine kadar pek çok konuda network’lerden, profesyonel ağlardan, yani “tanıdıklar”dan faydalanılıyor.

İyi bir networker olmak kolay değil, Linkedin’de 1000 tane bağlantınızın, Facebook’da 1500 arkadaşınızın olması sizin güçlü ilişkilere sahip olduğunuz anlamına gelmiyor artık.

Linkedin tarafından 2016’da yapılan bir anketin sonuçlarına göre açık pozisyonların %85’i networking ile dolduruluyor. Burdan şu anlaşılmasın lütfen: Patronun yeğenini, İK müdürünün kuzenini işe alıyorlardır diyecek bir grup tepkili insan var. Bir kısmı haklıdır da muhakkak. Şunu her fırsatta dile getirmekten gurur duyuyorum. İnsan Kaynakları’nda çalıştığım süre içinde 8 farklı şirkette görev aldım ve hiçbirinde kimseyi bilmemkimden torpili var diye işe almadık. Açıkçası böyle işe alım yapan kimseyi de tanımıyorum. Yapan yoktur demiyorum, ben yapmadım ve şahit de olmadım o nedenle torpildense yetkinlik bazlı işe alım yapıldığına inanmak istiyorum. Networking de yetkinlikten sonra devreye giriyor zaten. Yani sizin zaten o işi yapma kapasiteniz vardır. Deneyimlerinizle kanıtlayabiliyor veya potansiyel vaat ediyorsunuzdur da kendini gösterme fırsatı yakalayamıyorsunuzdur. Networkinge o noktada ihtiyaç duyabilirsiniz.

Yapmacık olmadan veya komik duruma düşmeden yapabileceğiniz, yaparken de kendinizi o kadar da kötü hissetmeyeceğiniz yöntemler önereceğim. Eğer bu içeriği okumak yerine video formatında izlemek isterseniz:

Özellikle içe dönük kişiler bu konuda daha fazla zorlanıyorlar. Ben de bir içe dönüğüm. Ama ben kendim için “sosyalleşmiş içe dönük” diyorum. Bu nedenle daha fazla sosyalleşebilmek isteyen herkes için faydalı olacağına inandığım adımlara lafı uzatmadan geçiyorum.

1-

Tanıdığınız insanları bir düşünün. “Çevresi çok geniş”, “iyi ilişkilere sahip” kişiler neyi diğerlerinden farklı yapıyor sizce?

Bu kişilerin elbette tasvip etmediğiniz davranışları da olabilir. Ancak onların yaptığını gözlemlediğiniz ve “ben de yapabilirim” diyebildiğiniz her ne varsa hemen harekete geçerek başlayabilirsiniz. Taklit, bebekliğimizden beri en hızlı ve etkin öğrenme metotlarımızdan birisi olmuştur.

2-

Almak yerine vermeye odaklanın. Mesela sosyal medyada bir şeyler yapın, ama bunu kendinizden önce başkaları için yapın. Neticede birine bir şey satmak istiyorsanız önce o kişinin ihtiyacını bulmalı ve o ihtiyacı giderecek bir ürünle karşısına çıkmalısınız. Yani satış yapıp para kazanmanın yolu önce müşteriyi düşünmek. Keith Ferrazi’nin Asla Yalnız Yeme isimli bestseller kitabı network geliştirmek için iyi önerilerle dolu. Bu konu hakkında diyor ki “Öğrendim ki gerçek insan ilişkileri kurmak demek, başka insanların daha başarılı olmaları için imkan ve yollar sağlamak demekti. alacağınızdan fazlasını vermeye çalışmak demekti.”

3-

Birisiyle konuşurken gözlerine bakın, odağınızda anlattıkları olsun. Tabii bunu her zaman herkesle yapmak lazım. Bugüne kadar bana bir şeyler anlatırken gözlerinin içinde olumlu duygular hissederek baktığım kişiler arasında, iletişimimizi sürdürmediğimiz hiç kimse olmadı. Mindful dinlemek yani zihnen de şimdi ve burada olarak dinleyebilmek karşı taraftan bakıldığında görülüyor daha da önemlisi hissediliyor. Konuştuğunuzdan daha fazlasını dinlemiş olmaya gayret edin.

4-

Erişim yolu oluşturun. Elinizde evde ürettiğiniz harika bir ürün olabilir ancak o üründen para kazanabilmek için evden dışarı çıkmalı ve insanlara ulaşmalısınız. Ve şu anda öyle bir çağdayız ki, o sizin yaptığınız ürünü yapan tek kişi siz değilsiniz. Bir yarıştasınız ve ürünü en kısa sürede en fazla kişiye tanıtabilen bu yarışın galibi olacak. Bunun için ilişki kurabileceğiniz ortamlara ihtiyacınız var. STK’larda gönüllü toplantılara katılın, en az dört sosyal ağ üzerinde aktif hesabınız olsun, mesleki gruplara üye olun etkinlikleri takip edin, ücretsiz veya cüzi ücretlerle katılabileceğiniz eğitimler bulun, her zaman yanınızda kartvizit bulundurun. Ben kartvizitin şu çağda artık gereksiz olduğunu düşünüyorum ancak çok uçakta bile tanıştığım bir kişinin kartvizitimi istediğini gördükten sonra her an çantamda bulundurmaya özen gösteriyorum. Yine de hatırlatayım: Networking kartvizit alışverişi değildir. İçeride bir büyük kutu dolusu kartvizit var ve çoğunu ne zaman kim vermiş hatırlayamam. Sıcak iletişim kurabildiklerimi ise 10 yıl öncesinden bile olsa net bir şekilde hatırlıyorum.

5-

Tanışın, bağlantı kurun ve bu eylemi sıkça tekrarlayın. Tanıştığınız birisini Linkedin’den bağlantı olarak eklediniz diyelim, orada kapanmasın, bir mesaj atın, bayramları seyranları iletişim kurma fırsatı olarak değerlendirin. Amaaa tabii ki toplu mesajlarla değil! Öyle yapacaksanız hiç yapmayın daha iyi. Birini özel hissettirmek istiyorsanız kişiye özel aksiyon almalısınız. İlişkiler kaslar gibidir. Ne kadar çalıştırırsanız o kadar güçlenir. Başarısızlıktan daha kötü bir şey varsa o da görünmezliktir. Çevre edinirken dikkat etmeniz gereken kullardan biri, asla ama asla ortadan kaybolmamaktır.

6-

Bazen de bağlantıyı kuran kişi olarak networkünüzü artırırsınız. Örneğin, bir konferansta birisiyle tanıştınız ve yaptığı işi anlatınca bir arkadaşınızla birbirlerine yardımcı olabileceklerini düşündünüz. Tanıştığınız kişiye ve o arkadaşınıza bir eposta göndererek ikisini tanıştırabilirsiniz. Epostanızın içeriğine A kişisinin ve B kişisinin ne yapmakta olduğunu bir cümle ile anlatıp hangi açıdan tanışmalarını istediğinizi belirtmeniz yeterlidir. Keith Ferrazzi bu konuda “Tanıdıklarınızı başkalarına tanıştırmak için şevkle çaba göstermiyorsanız, kendi çevrenizi oluşturmanız da mümkün değildir.” der.

Bu 6 metot arasından uygun bulduklarınızı uygulayıp üstüne bir de kendi yaratıcı yöntemlerinizi eklediğinizde alacağınız sonuçları benimle de paylaşmanızı merakla bekliyorum.

Çevre edinmek sihirle büyüyen bir şey değildir. Sosyal olma becerisiyle doğan küçük bir insan grubuna özgü bir şey hiç değildir. Başka insanlarla ilişki kurmak, önceden çizilmiş bir plana sahip olmayı gerektirir.