selinyetimoglu.com

PCC Profesyonel Kariyer Koçu & Kariyer Danışmanı, Ex-HR

İş Hayatının Başındakiler İçin Olmazsa Olmaz 15 Beceri

3 Yorum

Forbes dergisinin Koç Konseyi bir liste yaptı ve Ocak ayında yayınlandı. Bu listeye göre iş hayatına yeni başlamış kişilerin kendini en hızlı şekilde geliştirmesi gereken bazı beceriler var. Çünkü artık hepimizin çok iyi bildiği gibi bir işi iyi yapmak için o işin okulunu okumuş olmak kesinlikle yeterli değil.

Kendini geliştirme süreci hiç bitmeyen bir hayat yolculuğu. Kendine hep bir artı daha katmak isteyen kişiler her zaman diğerlerinden önde oluyor ve olacak da. Dolayısıyla aslında sadece iş hayatının başındakiler için değil, bence tecrübeli kişiler için de geçerli olan bir liste bu.

Eğer bu içeriği okuyarak değil video ile öğrenmek isterseniz:

Listeyi hazırlayan uzmanların “soft skills” dediği, bizimse sosyal beceriler dediğimiz becerilerin en olmazsa olmazlarından oluşan 15’lik liste şöyle:

  • Empati

Buna sadece iş yaşamı özelinde değinmemek lazım. Yolda giderken kime yol vereceğiniz, özel hayatınızda ilişkilerinizi nasıl yöneteceğiniz gibi durumlarda da empati olmazsa olmazımız bence. Kendini başkasının yerine koyabilme, başkalarının ayakkabılarını giyiyormuşçasına yürümeye çalışma, kendine yapılmasını istemediğini başkalarına yapmama gibi farklı tanımlar bulabiliriz eğer ararsak. Güvenmediğiniz kişilerle çalışmaktan ne kadar keyif alırsınız? Cevapları duymuş kadar oldum. Aynı şey, karşı taraftakiler için de geçerli. Siz karşınızdaki kişilerde güven uyandırabilirseniz onlar da sizinle iş birliği yapmayı tercih edeceklerdir. Güven oluşturabilmenin önemli önkoşullarından biri de onlara empatiyle yaklaşabilmektir.

  • Yaşıtlarını Etkileyebilme

İkna becerilerine zaten her ortamda her ilişki biçiminde ihtiyacımız var. Forbes’çular “peer” demiş, yani yaşıtları veya mevkidaşları etkileyebilmekten bahsediyorlar ancak bence yaşı veya konumu ne olursa olsun her gün pek çok kişiye fikrimizi satmaya çalışıyoruz. Çoğumuz satışçı olmasak da günlük hayatımızın bir parçası. Kendini iyi ifade edebilen, özellikle hitabeti güçlü kişiler bunu oldukça rahat biçimde yapabiliyor. Bu alanda kendinizi geliştirmek için çok okumanız ve çok anlatmanız gerekir. Bana “kendimi yeterince iyi ifade edemiyorum” diyerek gelen danışanlarımın çoğu, kendilerine bu yargıyla yaklaştıkları için çekingenleşmiş, özgüveni düşmüş, pek konuşmayan suskun kalmayı tercih eden bireylere dönüşmüş oluyor. Sonra da al sana kısır döngü. Bir şeyi ne kadar çok pratik ederseniz kaslarınız o kadar güçlenir. Kendini ifade etme de öyle bir süreç.

  • Duygusal Zeka

Bir önceki dönemde duyguları bastırmak iş yaşamının gerekliliği olarak görülüyordu. (Eğer etrafınızda hala öyle düşünenler varsa onları bir önceki yüzyıla doğru yavaşça uğurlayabiliriz.) Fakat son dönemde başarının robotik değil insani yaklaşımla geldiğini keşfeden liderler sayesinde görüldü ki, a-ah o da ne? İnsanlar duygularıyla var olabiliyorlarmış! Yalnızca teknik bilgi ve tecrübeyle değil, ilham verme, motive etme, etkileme gibi duygusal becerilerle yükselenler daha uzun süre orada kalıyorlar. Duygular vardır, öfkeleniriz, üzülürüz, ağlarız. Duygusal zeka, bunları yok saymadan hatta onları da yoluna katarak zorlukların üstesinden gelme yeteneğidir.

  • Merak Duyma

Özellikle iş yaşamının başındakiler için öğrenme her dakika gerçekleşmesi gereken bir süreçtir. Öğrenme dışarıdan otomatikman gelmiyorsa demek ki daha çok soru sorulması, araştırılması ve derininin irdelenmesi gerekiyor. Bu arada hangi soruyu kime soracağınıza iyi karar vermelisiniz. İş hayatının başlarındayken bir gün bir şey sorduğum yöneticim “Neden Google’a sormuyorsun?” demişti, hayatımın sorusu oldu hakkaten. Bir şey Google’dan öğrenilebiliyorsa onu Google’dan öğrenmek daha doğru. Böylece başkalarına daha az bağımlı olabileceğiniz gibi, soru hakkınızı onlardan bilgi değil deneyim edinmek için kullanabilirsiniz.

  • Aktif Dinleme

İletişim 101 dersinin ilk konularından olduğu için uzun uzun anlatmama hiç gerek yok. Dinlemenin önündeki en büyük engellerden biri odaklanamamak. Karşımızdaki kişi bir şey anlatırken akıldan milyonlarca başka düşünce geçmesi. Aldığım 8 haftalık MBSR -Mindfulness programında mindful dinlemeyi öğrendik. Aktif dinlemenin bambaşka bir boyutu. Hiçbir yargılayıcı kelime kullanmadan yani “aa çok ilginç”, “hmm kötüymüş” demeden sadece gözlerine bakıp anlattığını kavramaya çalışmak. Bana, aktif dinleme becerisinden çok daha iyi geldi, hem dinleyici hem anlatıcı olarak. Ama Forbes’un listesi aktif dinlemekten bahsediyor tabii. Olsun yine de özünde dinlemek var. Kabul edelim, derdini anlatan arkadaşımızı da, sevincini anlatan akrabamızı da DİN-LE-Mİ-YO-RUZ!

  • Tevazu

Kendini iyi ifade etmek ile tevazu göstermek birbiriyle çelişen şeyler değil, bunu biliyoruz değil mi? Kendinin farkında olmak ve bu farkındalıkla güçlü bir duruş edinmek bence tevazudur. Kendi düşüncelerini ortaya koymadan önce başkalarının da fikirlerini dinlemek, sormaktır. “Hep ben hep ben”, veya “hep bana hep bana” dememek bence tevazunun ilk adımı, ki bu tevazuya sahip olan kişi sayısı da stoklarla sınırlıymışçasına az.

  • İletişim Becerileri

Düşünceli olmak, dikkatli dinlemek, takım oyuncusu olmak gibi alt başlıklara ayırabiliriz. Ki ne demek olduğunu zaten çok iyi biliyoruz. Etrafınızdaki iş bitirici, etrafındakileri etkileyen kişileri bir düşünün en çok neyi iyi yapıyorlar? Ben kendi aklıma gelen isimlerde ortak özellik olarak iletişim becerilerini buluyorum.

  • Yaratıcı Problem Çözme

Mülakatlarda en çok soru buradan çıkar. Küçük ve büyük problemleri, yaratıcı bir bakış açısıyla, başka probleme yol açmayacak şekilde çözen kişilerin hikayelerini dinlemek de hem çok öğretici hem de çok keyiflidir. Problem çözme becerisinin bir ayağı yaratıcılıksa diğer ayağı da o problemi çözmek için kendini zorlamaktır.

  • Rezilyans / Dayanıklılık

Duygusal dayanıklılık veya esneklik olarak Türkçeleştirebileceğimiz bu kavramı “rezilyans” olarak da duyduğum için onu da yazdım. (Bilmiyorum Fransızca mıdır yoksa birileri mi uydurmuş. Bilen varsa söylesin, gerekiyorsa düzeltelim.) Bir nevi, düştüğünde ayağa kalkabilmeyi, kısa zamanda toparlanıp yola devam edebilmeyi sağlayan beceri. Hem iş yaşamında hem özel hayatta her daim en güçlü olması gereken kaslarımızdan biri.

  • Gözlem Yeteneği

Ben bu konuda şanslılardanım, Sosyoloji okudum. Bize ilk derste dediler daha, gözlemci olacaksınız diye. E sonra da kafamıza vurula vurula olduk. Gözlem yeteneği bence iş yaşamında kelimelerin ardını görme gücünü sağlıyor. Söylenen ile düşünülen veya söylenen ile söylenmek istenen başka olduğunda bunu fark edip ona göre bir yol çizmeniz gereken zamanlarda kurtarıcı oluyor.

İlk 10’u açıkladım, son 5’in sadece başlıklarını yazıyorum:

  • Konuyu Bağlamıyla Değerlendirme
  • Soru Sorma
  • Öneride Bulunma
  • İlişki Kurma
  • Öz Farkındalık

Bu listeye madde ekleyen kişilerin kendi görüşlerine de buradan ulaşabilirsiniz.

3 thoughts on “İş Hayatının Başındakiler İçin Olmazsa Olmaz 15 Beceri

  1. Saygıdeğer,Yetimoğlu Hanımefendi;
    İş yaşamına yeni başlayacak olan ilgililer için anımsattığınız öneriler,günümüzde iş yaşamında aktif halde faaliyet gösteren tanınmış,başarılı olduğunu ifade eden varlıklı,Devletle iç içe yüzlerce insanı tanıyoruz.Ağızlarını açtıklarında güzel türkçeden yoksun,kibarlıktan muzdarip,dinlemekten imtina eden,kaba,hep ben bilirim mantığıyla hitap eden bu şahısların yeniden bu dersleri alması gerekiyor.Ancak egoları ve beyinleri yetebiliyorsa.
    Saygılarımla,Efendim…
    Sabahattin ORDUSEVEN;

  2. yazıyı stajyerime göndermek için açıp okumaya başladım ama okudukça 10 yıldır iş hayatında biri olarak benim de ihtiyacım olan öneriler buldum. teşekkürler.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s