selinyetimoglu.com

PCC Profesyonel Kariyer Koçu & Kariyer Danışmanı, Ex-HR

Çalışanlara Değerli Hissettirmek İçin Çok Yüksek Bütçelere Gerek Yok!

Yorum bırakın

Bu sayfalarda daha önce defalarca konuştuğumuz gibi artık bir çalışanın çalıştığı yerde kalmaya devam edebilmesi için gerekli ilk motivasyon para değil; değerli hissetmek.

2008’den bu yana yapılan pek çok araştırmanın sonucuna göre; çalışan kendini değerli hissederse, oraya bağlı, mutlu ve motive şekilde devam edebiliyor. Hatta psikolojik olarak bile daha rahat hissetmesinin yollarından biri kendini değerli hissetmek. Elbette kendini değerli hissetmek derken bunu biraz daha edilgenleştirmek gerek, en nihayetinde çalışana kendini değerli hissettirmesi gereken şirket politikaları, yönetici tutumları ve insan kaynakları uygulamalarıdır.

Bunun için arada bir yapılan şirket etkinlikleri yeterli olmuyor, her zaman uygulamada olacak “çalışan değer programları”na ihtiyacımız var. Bunun içinse çok yüksek bütçeler oluşturmaya mecbur değiliz, blogging4jobs’tan Heather R. Huhman’a göre, pahalı olmayan çözümler de var. Sadece biraz yaratıcılığa ve empatiye ihtiyacımız var. 🙂

İşte 8 basit örnek:

1- Ofis mutfağında sağlıklı atıştırmalıklar bulundurun. Türkiye’de mutfakta çalışanlar için hazırlanmış atıştırmalıklar uygulamasını ilk kez Kartaca’da görmüştüm ve herkes halinden mutluydu. Sonrasında Berlin’de bunun meyveli versiyonuna şahit oldum. Haftada 2 kez ofise kolilerle meyve getirtiliyordu. Hem ücretsiz hem sağlıklı 🙂 Hadi sizinki haftada 1 kez gelsin. Ne kadarlık bir bütçe gerektirebilir ki?

2- Esnek saat uygulamasına geçin. Gün içinde önceden belirlenmiş “önemli saatler” dışında giriş-çıkışını her çalışan kendisi ayarlayabilsin. Hatta haftada 1 veya 2 kez de uzaktan çalışma hakkı sağlansın. Ev rahatlığında çalışmak, özellikle İstanbul trafiğine hiç çıkmadan geçirilen bir günün verdiği motivasyon eminim çalışanlara değer verildiklerini hissettirecek adımlardan birini oluşturacaktır.

3- Arada bir ücretsiz ekstra yemek hakkı uygulaması yapın. Türkiye’de pek çok şirket öğle yemeği imkanı veya ücreti sunuyor. Bunun yanında ayda 1 kez şirket toplantısı bahanesiyle akşam yemeği veya hafta sonunda kahvaltı uygulaması yapılabilir.

4- Rahat kıyafetlerle çalışabilme imkanı. En azından haftada belirlenmiş 1 gün. Bazı şirketlerde “free friday” uygulamasıyla Cuma günü, müşteri görüşmesi olmadığı takdirde daha rahat giysilerle çalışabilme imkanı sunuluyor. Her gün ceket-topuklu ayakkabı giymek zorunda olduğum otel günlerimi hatırlıyorum da, arada bir rahat etme fikri oldukça mutluluk verici olabilirdi…

5- Evcil hayvan dostu bir çalışma ortamına ne dersiniz? Oldukça sıradışı bir fikir değil mi? Özellikle yaş ortalamasının düşük olduğu ve ekstrem fobilere sahip olmayan kişilerin çalıştığı ufak mekanlarda yapılabilir. Büyük plazalarda zor elbette, bizim için bile fazla “doğadan uzak” ancak bu ülkede bahçeli villalara kurulmuş pek çok şirket ve ajans var öyle değil mi? 🙂 Hayvanların stresi azalttığı bilimsel verilerle kanıtlanmışken iyi huylu ve eğitimli köpecikler ortamın havasını tamamen değiştirmez miydi? 🙂

6- Yaz saati uygulamasına geçin. Yazın başladığını derinden hissettiğimiz şu günlerle birlikte çalışma saatlerinde ufak bir değişikliğe gitmeye ne dersiniz? Yaz döneminde hafta sonu kaçamağı planlayan çalışanlara ilaç gibi gelecek cuma öğleden sonra tatil uygulaması örneğin? Hadi yarım gün değil tamam, hemen saatleri şirket giderleriyle çarpmaya başlayacak patronlar var çünkü. 🙂 Haziran başından Eylül ayına kadar her cuma 2 saat az çalışma hakkı şirketi batırmaz değil mi? Hem biliyoruz ki cuma akşamı trafiği de dillere destan…

7- Çalışanlara özel sağlık olanakları sağlayın. Sağlıklı yiyecekler gibi ücretsiz ya da indirimli gym üyelikleri de özellikle büyük şirketlerin kolayca halledebilecekleri bir uygulama. Hatta bazı şirketlerde (Yapı Kredi Bankası, Turkcell, Vodafone, IBM, Alcatel-Lucent vb.) direkt kendine ait spor salonları var ve çalışanları işten çıkıp eve gitmeden önce veya sabah biraz daha erken gelerek sporunu yapıp daha sağlıklı kalabiliyor, aynı zamanda kendine verilen değeri fark edebiliyor. 🙂

8-  Gönüllü faaliyet ortamları oluşturun. Sosyal sorumluluk çalışmaları hem dünyadaki bir soruna dokunup çözüm yaratma noktasında etkili olurken, hem de gönüllü bir çalışmaya dahil olanları psikolojik olarak iyi hissettirme etkisi var. Kurumsal sosyal sorumluluk projeleri üretebilir veya halihazırda var olan projelere STK işbirlikleriyle katılabilirsiniz.

Sizin aklınıza gelen benzer uygulamalar neler? 🙂

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s