selinyetimoglu.com

PCC Profesyonel Kariyer Koçu & Kariyer Danışmanı, Ex-HR


5 Yorum

Bilin Bakalım Sosyal Medyadaki En Etkili İK Hesabı Kim Seçildi? :)

Cengiz Çatalkaya’nın önerisi ve üstat Ahmet Eryılmaz’ın liderliğinde 1 Mart’ta hayata geçen “Sosyal medya’da en etkili 25 İK’cıyı seçme projesi” dün akşam saat 21:30’da sona erdi ve 3 blogda aynı anda duyuruldu.

 

Proje ekibi, bir kısmının birbirini sadece sosyal medya üzerinden tanıdığı bir kısmınınsa belki de ismini bile ilk kez duyduğu 8 gönüllüden oluşuyordu.

 

Ekipten Mehmet Eronat, değerlendirme sürecini şöyle anlatıyor: “Adaylarımızın blog yazıları ve twitter hesapları tek tek incelendi. Onlarca blog yazısı ve adaylar tarafından atılan yüzlerce tweet, 8 kişilik değerlendirme ekibi tarafından tek tek okundu ve belirlenmiş alt parametrelere göre likert ölçeği kullanılarak puanlar verildi. Ayrıca adaylarımızın blog sayfaları, web siteleri vb. sosyal medya etkileşim alanları followerwork analizi ve klout skoruna göre değerlendirildi ve tüm analiz sonuçları konsolide edilerek 25 kişilik isim listesine ulaşıldı. Sonuçlara ulaştığımız zaman yaptığımız çapraz kontroller, değerlendirme sonuçları, aday skorlarının birbirleri ile olan yakınlığı ve tutarlılığı, parametre seçiminden sonuçlara ulaşıncaya kadar attığımız her adımın ne kadar doğru olduğunu bizlere göstermiş oldu.”

Okumaya devam et


1 Yorum

İnsan Kaynakları Blog Yazarları olarak #Karşıyız !

1601364_10151990303802825_860049906_n

İNTERNET ÖZGÜRDÜR MANİFESTOSU

İnternet, birbirimize akıllarımızla dokunduğumuz ortak alanımız. 

 21. yüzyılın işbirlikçi, yenilikçi, hızla gelişen dünyasında Türkiye’nin insan temel hak ve özgürlüklerinin kullanımında adım adım geriye gitmekte olduğunu görmek biz İnsan Kaynakları Bloggerlarını şiddetle endişelendirmektedir.

Gerek Anayasamız, gerekse uluslararası normlara aykırı içeriğe sahip olan İnternet Yasası’na karşı tek nefes olup “Hayır” diyoruz. Ortak alanımıza devlet eliyle yapılacak insan hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı her türlü müdahaleye #karşıyız. 

İnterneti kullanma konusunda yeni nesillerin vizyonuna sahip olmak, birbirimize güvenmek, geleceğe dijital dünyanın faydalarına sarılarak özgür şekilde ilerlemek arzumuzun sonuna kadar arkasında duracağız. 

İnsan Kaynakları Bloggerları


Yorum bırakın

En Çalışkan Blog Sizce Hangisi?

Hürriyet’in desteğiyle kurulan ve bugün üye sayısı 20000’e ulaşan blog ekosistemi Bumerang bu sene de kendi kategorilerinde en iyi olan bloglara ödüllerini vermek üzere hazırlıklarını sürdürüyor.

En Tarz Blog, En Sosyal Blog, En Uyumlu Site gibi kategorilerin bulunduğu yarışmaya ben de blogumla En Çalışkan Blog kategorisinde adayım.

En Çalışkan Blog kategorisinin kriterlerini belirten “Hedef kitlesine uygun içerik zenginliği ve geniş arşivi ile dikkat çeken, blog içeriklerini düzenli aralıklarla güncelleyen, okuyucularına benzersiz araştırmalar sunan, yazılarını video ve görsellerle zenginleştiren, özgün ve farklı anlatıma sahip bilgileri içeren siteleri kapsar.” açıklamasına uygun bir blog yarattığım kanısındayım.

Birincilerin 29 Kasım 2012 Perşembe akşamı Hilton Convention Center’daki törende açıklanacağı yarışma için desteklerinizi bekliyorum. 🙂 Bunun için 15 Kasım gününe kadar http://bumerang.hurriyet.com.tr/bumerang-odulleri/52087.htm adresine tıklayarak oy vermeniz yeterli.

Bu blogu kuralı uzun zaman olmadı. Belki de blog dünyasına geç adım atanlardanım. Ancak bu gecikmenin bilincinde olarak, blogu yayına açtığım ilk 2 ay boyunca her gün paylaşımlarda bulundum. Son 1 aydır ise hayatımdaki büyük değişimler sebebiyle rayına oturtamadığım düzen yüzünden azaldı ancak yine gün aşırı paylaşımlarda bulunmaya devam ediyorum.

İlk günden beri, yeri geldi sabah erken kalkıp yazdım, yeri geldi öğle arasında mola vermeyip içerik oluşturmaya vakit ayırdım, ve hatta haftasonları hiç evden çıkmayarak tüm hafta paylaşabileceğim yazılar oluşturdum.

Blogum aracılığıyla birbirinden değerli bloggerlarla ve İK dünyasından profesyonellerle tanıştım. Birçok seminer, konferans ve zirveye katılımcı veya konuşmacı olmak üzere davetler aldım. Bu sayfalarla gelen olumlu olumsuz tüm eleştirilere mutlu oldum; paylaşımlarıma değer verilip yorum yapmaya vakit ayrıldığı için.

Bu blog sadece benim paylaşımlarımla var olmadı, okuyuculardan gelen eleştirilerle ve yorumlarla ilerledi. Şimdiyse bu paylaşım ortamını bir adım daha öteye taşımak için Bumerang Ödülleri‘nde destek bekliyorum. 🙂

Oylama süreci boyunca Türkiye’de olmayacağım için oy verme hakkım bulunmuyor, yani kendim bile kendime oy veremiyorum ve bence böylesi daha adil, kaderim tamamen okuyucularımın ellerinde. 🙂


2 Yorum

Yoksa Sizin Hala Blogunuz Yok Mu?

Beni blog yazmaya teşvik eden ilk girişim, katıldığım bir seminerinde İpek Aral Kişioğlu’ndan geldi. “Sosyal İşe Alım” başlıklı konuşmasında İK’cıların çalışanları blog yazmaya teşvik etmesi gerekliliğinden bahsetti ve şunu sordu, “Peki sizin blogunuz var mı?”. 

Blog yazmak oldukça keyifli bir iş. Sırf yazmak için bildiğinizi düşündüğünüz şeylerle ilgili kaynak ararken bile yepyeni milyonlarca şey öğrenebiliyorsunuz. 

Foodspotting’in kurucusu Soraya Darabi’nin ve Genç Girişimciler Konsey’inin kurucusu Scott Gerber’in blog yazarlarına ve blog yazmayı düşünenlere bazı önerileri var:

  • Öncelikle konunun başlığı ilgi çekici olmalı. Zira okuyucuların devam edip etmeyeceklerine karar verecekleri ilk nokta başlıktır. Bu yüzden editörler içerik kadar başlığa da önem vermeli.
  • Her yazının bir amacı olmalı. Blog yazmış olmak için değil, gerçekten amacı gerçekleştirmek için yazmalısınız. Örneğin, benim şu anda bu yazıyı yazma amacım kendi öğrendiklerimi başkalarıyla da paylaşmak.
  • Güvenilirliğinizin sorgulanmasına izin verin. Okuyucularınızın fikirlerini paylaşmaları için uygun koşulları hazırlayın ve bunları çekinmeden dile getirebileceklerini sık sık söyleyin. Böylece kendilerini size daha yakın hissedecek ve gelişmeniz için fikir paylaşımında bulunacaklardır.

 

Blog yazmak, özellikle de düzenli olarak paylaşımda bulunmak pek kolay değil. Hedefim her sabah bir paylaşım olsa da, zaman zaman ertesi güne veya günlere yazı hazırlayamadığım oluyor ve kendimi eksik hissediyorum. Çoğu kişiden blog yazma konusunda en sık duyduğum şey şu: “Ben de bir ara yazmaya başlamıştım ama yıllardır elimi sürmedim.” Neden?! Her gün sosyal ortamlarda kendimizi anlatmak için bin takla atıyoruz, insanlar bizi dinlesin istiyoruz, fikirlerimizi paylaşmak istiyoruz. Teknoloji sayesinde şimdi günlüğümüzü tüm dünyayla paylaşabileceğimiz bir ortam var ve biz kalkıp “blog yazmak yorucu” mu diyoruz? Bence sadece üşengeçlik. Ben inanılmaz üşengeç bir insanımdır, konu buysa eğer. Lakin, kendime bir alan yarattım. Bu alanda kendi belirlediğim konuda istediğim her şeyi yazıp çizebilirim ve o, su almak için mutfağa gitmeye üşendiğinden günlerce kalıp susuzluktan ölme potansiyeli barındıran ben, hiç üşenmeden oturup saatlerce, sayfalarca yazabiliyorum. Eğer bir kez başladıysanız o güç içinizdedir, hadi üzerinizdeki ölü toprağını atın ve bir bakın o sayfalara, kendi yarattıklarınıza, daha iyilerini yapabilirsiniz, inanın kendinize!