selinyetimoglu.com

PCC Profesyonel Kariyer Koçu & Kariyer Danışmanı, Ex-HR


Yorum bırakın

Çekingenleri Bile Görünür Kılacak Networking Yöntemleri

Utangaçlığı yüzünden, başkalarının kariyer sıçramalarını kenardan izleyenler! Bu yazıyı sizin için yazdım. Danışanlarım arasında pek çok çekingen beyaz yakalı var. Aslında muhteşem işler yapan, ancak kendini göstermekten çekinen… Aslında muhteşem iletişim becerileri olan, ancak sadece en yakınındaki kişilerle iletişim kuran… İsteyen herkes iyi bir networkingci olabilir. İyi networkingci demek, bir masada en çok konuşan kişi demek değildir. Kimseyi tanımadığı kalabalık bir ortama girince herkesle anında sohbet açabilen kişi olmak zorunda da değildir. Amaç ağ ve bağ kurmak olduğunda iyi bir networking’in ilk adımı atılmış oluyor. 

Okumaya devam et


Yorum bırakın

İş Hayatında Duygusal Çeviklik: Gücünüzü Duygularınızdan Alın

Hepimiz duygularımızla varız. Onlar bize kim olduğumuzu hatırlatan, en dürüst rehberlerimiz.
Ama biliyorum, bazen “duygusal” olmak zayıflık gibi gösteriliyor. 🙄 Oysa duygular, insan olmanın en doğal ve en güçlü tarafı. İş yaşamında — hangi sektör, pozisyon ya da ülkede olursanız olun — önce “duygusallık” kelimesini bir hata ya da eksiklik gibi görmekten vazgeçelim.

Daniel Goleman yıllar önce duygusal zekânın değerini anlattı, biz profesyoneller de hâlâ anlatmaya devam ediyoruz.

Okumaya devam et


Yorum bırakın

Kafamızın İçindeki Geveze Sesi Dizginlemek

Uzun zaman sonra iyi bir kitap okumuş olmanın keyfi ile geldim. Ethan Kross tarafından yazılmış “GEVEZE” kitabının alt başlığı “Kafamızın İçindeki Dırdırcı Ses ve Onu Dizginlemenin Yolları”. Eminim bu başlık bile pek çoğumuza yakın hissettirmiştir.

Kitapta da bahsedildiğine göre, uyanık olduğumuz zamanın üçte biri ile yarısını şimdiki zamanda yaşamayarak geçiriyoruz. Dolayısıyla günün yarısını zihnimizde konuşan bir ses ile sohbet halinde geçirdiğimizi düşünmek yanlış olmayacaktır.

Okumaya devam et


Yorum bırakın

Düşük Performansım Göze Çarptıysa Ne Yapmalıyım?

Bugün size, aslında çok iyi bildiğiniz bir masal anlatacağım.

Bir zamanlar büyük bir ormanda, türlü türlü hayvanların yaşadığı bir köy vardı. Bu köyde herkesin kendi işi gücü vardı; kimisi odun toplar, kimisi yuvasını inşa eder, kimisi de meyve toplar, herkes ormandaki yaşam döngüsüne katkı sağlardı. Ancak, bir süredir ormanda bir sıkıntı baş göstermişti. Kaynaklar azalmış, kışın sert geçeceği söylentileri dolaşmaya başlamıştı. Bu nedenle, köyün lideri olan Bilge Baykuş, bazı hayvanları ormandan göndermeye karar verdi. Gerekçe ise, yeterince çalışmadıkları ve performanslarının düşük olduğu idi.

Okumaya devam et


Yorum bırakın

Düşen Motivasyon Nasıl Yükseltilir?

“İşteki motivasyonumu nasıl yükseltebilirim?” sorusuyla çok karşılaşıyorum. Bu konuya öncelikle bireysel yaklaşmak gerekiyor. Neticede her birimiz farklı bireyleriz ve o işe başladığınız ilk gün motivasyonunuz belki çok farklı bir noktadaydı. Şu anda sabahları uyanmakta zorluk yaşadığınız, ayaklarınız geri geri gittiğiniz o şirketten ilk teklif aldığınız günü bir hatırlasanıza. Ne kadar da mutlu ve hevesliydiniz. Oysa aradan geçen bu vakitte bir şeyler değişti. O değişen şeyler nelerdi, değişimin kaynakları hangileri oldu ve siz bu değişimi geri döndürebilmek için yetkiniz dahilinde neler yapabilirsiniz? Şu anda bir koçluk seansında olsaydık buna benzer kök nedenler üzerinde çalışabilirdik ancak şimdilik daha genelgeçer yöntemler içeren bir yazı kaleme alarak herkese faydalı olabilmek istiyorum.

Çünkü, motivasyonunuz düşük olduğunda kalkıp çalışmak gerçekten zorlayıcı olabilir. Ama endişelenmeyin, bu durumu toparlamak için atabileceğiniz birkaç bebek adımı önerim var:

Okumaya devam et


Yorum bırakın

Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı? (Kitap Önerisi)

2023’te okuduğum kitaplar arasında benim için en etkileyici olanlardan bir tanesi de Muazzez İlmiye Çığ’dan hayatı okuduğumuz Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı? isimli kitap. Muazzez Hanım 108 yaşında bir Sümerolog. Kitabı okurken hafızasına hayran kaldım. Ben daha geçen hafta hangi toplantıları yaptığımı karıştırıyorken 🙂 bunca yıllık tarihi ve olayları böylesine güzel hatırlayabiliyor olmasına bin kere maşallah diye diye okudum. Herkesin okumasını tavsiye edeceğim bu kitabın önsözünde, röportajı yapan Büşra Sanay diyor ki: “Bu kitap Muazzez Hanım’ın hayatını dinlemek için değil, Muazzez Hanım’dan hayatı dinlemek için yazıldı.” Kitabı okumayı bitirnce ne demek istediğini daha iyi anladım.

Okumaya devam et


Yorum bırakın

İstif Çağında Eşyalar Arasında Boğulan Bizler

Bu sene okuduğum kitaplar arasından bazıları hayatımı değiştirecek kadar etkili oldu. James Wallman tarafından yazılan İstif Çağı kitabı da bunlardan biriydi. Siz de istifçilerden misiniz? Bazı eşyaları hiç kullanmasak da anısı var diyerek kıyıp atamıyoruz, bazılarını ise “bir gün lazım olur” diyerek saklamaya devam ediyoruz. Eşyalar biriktikçe birikiyor. Biz İngiltere’ye taşınırken evimizi İstanbul’da bıraktık ve 2’şer bavulla bu yola çıktık. Zaman içinde gittikçe birkaç parça eşya daha getirdik veya ihtiyaç duydukça buradan satın aldık. Şimdi “maalesef” her iki ülkede de ağzına kadar eşyayla dolu birer evimiz oldu. Bu eşyalar tam da benim üzerime üzerime geliyorken çıktı bu kitap karşıma.

Okumaya devam et


Yorum bırakın

Her Şeyi Düşünme: Karar Vermeyi Kolaylaştıran Bir Kitap

Her Şeyi Düşünme kitabı “Daha Kolay Karar Verin, Kararlarınızdan Şüphe Duymayı Bırakın ve Hayatınıza Daha Fazla Neşe Katın” altbaşlığı ile içeriğini gayet güçlü ifade eden bir kitap.

“Ne düşündüğünüze dikkat edin, çünkü düşünceler hayatınızı yönetir” sözüyle başlıyor ve kendi hayatından örnekler vererek nasıl gereğinden fazla düşündüğünü anlatırken okuyucunun da kendinden parçalar bulmasını sağlıyor. 

Okumaya devam et


1 Yorum

Zor Zamanlarda Belirsizlik Yönetimi Nasıl Yapılır?

Belirsizlik iş yaşamının doğal bir parçası, aynı zamanda başarılı bir kariyere sahip olmak isteyenler için yönetilebilir bir faktör. Özellikle son yıllarda hem teknolojinin gelişimi, hem dünyanın dört bir yanından gelen savaş vb haberler, hem pandemi ile birlikte artan ekonomik belirsizlik, iş dünyasını ve dolayısıyla hepimizi yakından ilgilendiriyor. Okuduğum No Ego isimli kitapta “Belirsizlik geçici bir süreç değil. Artık belirsizliğin, yaşamın normali olduğunu kabullenin.” yazıyordu. Belirsizlik bugünümüzün sıradan bir parçası ve bunu fark eden kurumlar belirsizliği yönetme becerisini çalışanlarından beklemeye, bununla birlikte hem mülakatlarda hem değerlendirme merkezlerinde bu yetkinliği sıklıkla sorgulamaya başladı.

İş dünyasındaki belirsizlikleri yönetmek için neler yapılabilir?

Okumaya devam et


Yorum bırakın

Drive: Nasıl Motive Oluruz & Motive Ederiz?

Geçen hafta Daniel H. Pink’in Drive kitabını bitirdim. Motivasyon odaklı kitapları ve bu konu hakkında düşündürdüklerini seviyorum. Bu kitabı okurken de, şirketler çalışanlarını motive etmek için neler yapıyorlar ve bu yaptıkları ne kadar işe yarıyor bunu çokça düşünme fırsatı buldum. Bence bu kitabı tüm yöneticiler mutlaka okumalı. Kitaptan altını çizdiğim yerlerin bazılarını sizlerle de paylaşmak isterim.

  • “Belli bir faaliyet için harici bir ödül olarak para kullanıldığında denekler o faaliyet için duydukları içsel ilgiyi yitiriyorlar. Ödüller tıpkı bir fincan kahvenin size birkaç saatlik çalışma enerjisi verişi gibi kısa süreli ilgi artışı sağlayabilir ama etkisi kısa sürede geçer ve daha da kötüsü kişinin projeyi devam ettirme konusundaki uzun erimli motivasyonunu da azaltabilir.”
Okumaya devam et


2 Yorum

Psikolojik Sermayeniz Ne Kadar Güçlü?

“Değerlendirme Merkezi ve Mülakatlarda %100 Başarı” kitabını okuyanlar kitabın en sonunda “Önerilen Diğer Kitaplar” başlığı altında bir kitap listesi ile karşılaşırlar. Listede, iletişim becerilerini güçlendirmeye dair en kıymet verdiğim kitaplardan bazılarının isimleri yer alır. Onlardan biri de Hülya Mutlu’nun “Tam Üstüne Bastın” başlıklı ilk kitabıdır. O kitabı keyifle ve altını çize çize okumuştum. İnsanı kendine dönmeye ve düşünmeye teşvik eden, iş yaşamında iletişim becerilerini güçlendirmek için öneriler paylaşan akıcı bir dili vardır.

Okumaya devam et


2 Yorum

Kitaplığımdan Seçtiğim En İyi 14 Kitap

Geçen hafta 3 günlüğüne İstanbul’a gittim. Gitmişken, eskiden her gün saatlerimi geçirdiğim kitaplığıma da uğrayıp kendime yeni kitaplar seçtim. Daha önce okuduğum kitaplara göz atarken de mutlaka okumanızı önereceğim, içeriğini bilgilendirici ve dilini akıcı bulduğum 14 kitabı önermek üzere belirledim. Bazılarıyla ilgili geçmişte Youtube videoları çekmiştim, onların linklerini de ekledim.

Okumaya devam et