selinyetimoglu.com

PCC Profesyonel Kariyer Koçu & Kariyer Danışmanı, Ex-HR

Öğrenciler! Konsantrasyon bozukluğuna çözüm için zihninizi eğitebilirsiniz.

Yorum bırakın

Pek çok öğrencinin ve velinin en büyük dertlerinden biri konsantrasyon bozukluğu ve bu durumla nasıl başa çıkılacağının bilinmemesi. Konsantrasyon birçok farklı kaynak sebebiyle bozuluyor olabilir. Bunlar gürültü, yüksek veya düşük sıcaklık gibi dış kaynaklar olabildiği gibi tamamen zihinsel sebeplerden doğan iç kaynaklar da olabilir.

Öncelikle iç kaynaklardan yani zihinden başlayalım. Olumsuz düşünceler ve inançlar, başarının katilidir. Karamsarlık ve olumsuz düşüncelerle mücadele etmek ve onları olumluya çevirmek şarttır.  Olumlu düşünmeyi öğrenmeden başarılı olmak imkansızdır. Bir zihin egzersizi yapıp olumlu düşünceleri kendimize yaklaştırabiliriz.

Mesela şu düşünceleri zihnimize yerleştirmeye çalışabiliriz:

1.       Benim kimseden bir eksiğim yok.

2.      Elimden gelenin en iyisini yapmak için çalışmalıyım.

3.      Önce yapmam gerekenleri belirlemeliyim.

4.      Yapabildiğimin en iyisini yaptıktan sonra vicdanım beni rahatsız etmez.

5.      Önemli olan vicdanımla barışık olmam, gerisi ayrıntı.

6.      Çalışırsam ne kaybederim ki?

7.      Zamanımı verimli kullanmalıyım. Geçmişe dönemem. Geleceğe bakmalıyım.

8.      Zamanım az, ama bütün konuları çalışamasam bile, önemli bölümlere öncelik vererek sınava hazırlanabilirim.

9.     İyi bildiğim konulara ağırlık verirsem, hiç olmazsa bu bölümlerden puan kazanırım.

10.   Sıkça sorulan, önemli konulardan başlamalıyım.

11.   Önce kendi yapabileceğim konuları çalışmalıyım, kendi başıma yapamadığım konuları bir bilene sormalıyım.

12.   Herkes benim gibi. Birçok öğrenci benim karşılaştığım güçlüklerle karşılaşıyor. Çok iyilerle yarışamasam bile onlarla yarışırım.

13.   Diğer öğrenciler de gergin ve telaşlı.

14.  Kendimi kontrol etmeyi denemeliyim, belki de başarırım.

15.   Başkalarının yaptığını ben de yaparım.  O halde hemen kolları sıvamalıyım.

“Gitme, Buraya Gel” Stratejisi

Bu stratejiyi mutlaka uygulamalısınız. Düşüncelerinizin ilgilendiğiniz konudan başka bir noktaya kaydığını hissettiğiniz anda, “Bir dakika, hiçbir yere gitme, buraya gel” diyebilirsiniz kendi kendinize.

Örneğin, tam ders çalışırken aklınıza aldığınız başka bir not veya bir ödev, kız veya erkek arkadaşınız, veya karnınızın biraz aç olduğu veya bir şeyler atıştırma gibi düşünceler gelebilir. Böyle bir durumda hemen kendi kendinize, “hiçbir yere gitme, buraya gel” deyin. Ve hemen ilgilenmeniz gereken konuyu düşünerek, konuyla ilgili kendi kendinize birkaç soru sorun ve bunları cevaplamaya çalışın. Konuyla ilgili en son bölümün kısa bir özetini düşünün. Veya konunun ana başlıklarını şöyle bir hatırlamaya çalışın ve elinizden geldiğince dikkatinizi ilgilendiğiniz konuya toplamaya çalışın.

Dikkatinizi dağıtan konudan uzaklaşmak için kesinlikle o konuyu düşünmemeyi düşünmeyin. Çünkü bu durum gittikçe daha çok dikkatinizin dağılmasına sebep olur. Bir şeyi düşünmemeye çalışmak, onun daha çok düşünülmesine sebep olur. “Şimdi fil düşünmeyeceğim” diye bir düşünün bakalım ne olacak. Şüphesiz hemen aklınıza bir fil gelecektir. Unutmayın, “fil düşünmemeliyim” diye düşünmek aklınıza filin gelmesini sağlamaktan başka bir işe yaramaz.

Problemleri ve Dikkat Dağıtan Şeyleri Düşünme Zamanı

Araştırmalar, endişeleri ve problemleri için özel bir zaman ayıran insanların dört hafta içinde daha önceki durumlarına göre endişeleri için %35 daha az düşündüklerini göstermektedir.

  1. Konsantrasyonunuzu bozan ve sık sık aklınıza gelen konuları düşünmek için kendinize özel bir zaman ayırın.
  2. Dikkatinizi dağıtan bir konunun farkına vardığınızda, bu konuyu düşünmek için özel bir zamanınız olduğunu kendinize hatırlatın.
  3. Dikkatiniz dağıldığında ayrıca “bir dakika, hiçbir yere gitme, buraya gel” deme stratejinizi de kullanın.
  4. Konsantrasyonunuzu bozan ve sık sık aklınıza gelen konuları düşünmek için ayırdığınız özel zamanı mutlaka bu iş için kullanın.

Ayrıca özel olarak ayırdığınız zamanda düşünmek üzere, zihninizi dağıtan şeyleri not alın. Bu amaç için özel bir not defteri tutun. Not aldığınız konuları bu amaçla ayırdığınız özel zamanda mutlaka düşünün. Giderek bu konuların azaldığını fark edeceksiniz.

Dikkatimizin dağıldığını fark ettiğimiz anlarda kısa süreli aralar vererek zihnimizi dinlendirmeliyiz. Dinlenmiş ve zihnimizi boşaltmış olmak konsantrasyonu artırır. Çalışırken ‘şu an’ ile başlayan ve ‘yorum’ ile biten cümleler kurmak sizin o ana odaklanmanızı sağlayacaktır. Örneğin, ‘şu an kitap okuyorum’ gibi.

Zihnin dışında kalan diğer unsurlar üzerinde de değişiklikler yapılarak konsantrasyonun artırılması sağlanabilir.

Tek başına çalışırken odaklanma güçlüğü yaşanıyorsa, grup içinde çalışma ortamları yaratılabilir.

Ders çalışırken ortamın sakin, dikkatinizi dağıtacak uyaranlardan arındırılmış olması gerekir. Ders çalışmak bedensel olarak hareketsiz kalınan bir durumdur. Sürekli masa başında oturmak sıkıcı gelebilir. Kısa aralıklarla yürüyüşler yapmak konsantrasyonu artırır. İlgimizi çeken konularla derse başlamak, aralara çok da sevmediğimiz konuları serpiştirmek motivasyonu artırır.

Çalışma ortamının sizi olumsuz etkileyecek uyaranlardan arındırılmış olması önemlidir. Çalıştığınız derse ait materyallerin bulunmasına dikkat edin. Çalışmak zorunda olduğunuz diğer derslere ait kitapları da ortada bırakırsanız telaşlanabilir, birini bitirmeden diğerini nasıl çalışacağım diye panikler yaşayabilirsiniz. Planlı ve düzenli olun. Kafa karışıklığı insanın masasının ve çalışma ortamının da karışmasına sebep olur.

Çalışma ortamında çok sayıda elektronik cihazın bulunması beyin yorgunluğu ile sonuçlanıyor. Elektronik cihazlardan yayılan elektomanyetik dalgaların en çok nüfus ettiği yer beynimiz. Çalışma ortamları olabildiğince sade olmalı ve sık sık havalandırılmalı. Çalışma odalarında bilgisayar kasası olmamalı, mümkünse kasalar ayrı yerlerde durmalı, sadece monitör olmalı. Bilgisayar kasaları yoğun manyetik alan oluşturuyor.

Cep telefonu sinyalleri, TV, radyo dalgaları, yüksek gerilim hatları, baz istasyonları, bunlar atmosferimizi kirletiyor. Özellikle çarpık kentleşmenin olduğu İstanbul gibi büyük metropollerde bu çok daha yoğun hissediliyor. Elektromanyetik kirliğin henüz ne kadar zarar verdiği belgelenememiş. Ama elektromanyetik kirliliğin beyin yorgunluğunun en büyük nedenlerinden biri olduğu kesin. Çünkü beynimiz sürekli havada uçuşan binlerce dalga ile iç içe. Belki önümüzdeki yıllarda dumansız hava sahası yerine dalgasız hava sahası terimini daha çok kullanacağız. Bu yüzden öğrencilerin ders çalışırken bulundukları odada cep telefonu, bilgisayar ve tablet gibi materyallerin acil ihtiyaç olmadıkça dışarıda tutulması önem kazanıyor.

Herhangi bir müziksel aktivitede bulunmak zihni dinlendirir. Öğrencilerin haftada 2 defa 15’er dakika enstrüman eğitimi alması bu çocukların okul başarılarını artırıyor, zihinsel fonksiyonları geliştiriyor. Benzer şekilde el becerileriyle meşgul olabileceği resim gibi hobiler kazanması da yine öğrencinin dinlenmesi açısından faydalı olur.

Konsantrasyon bozukluğu çoğu öğrencide görülen bir durumdur ve yukarıda bahsettiğim gibi aktivitelerle ve bunlara benzer bazı çalışmalarla ortadan kaldırılması sağlanabilir.

Ancak bazen konsantrasyon eksikliğinin daha temel nedenleri olabilir. DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu) bu nedenlerden biri olabilir. DEHB’in ne olduğunu, nasıl anlaşıldığını ve neler yapılması gerektiğini de önümüzdeki haftalarda paylaşacağım.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s