Jobsite tarafından 2012’de 1000 çalışan ile yapılan araştırmaya göre, iş yaşamında mutluluk endeksi sonuçlarından ilki şaşırtıcı değil: Araştırmaya katılanların %70’i iyi anlaştığı iş arkadaşlarının mutlu bir yaşam için şart olduğunu belirtmiş.
Tag Archives: çalışan mutluluğu
Çalışanlara Değerli Hissettirmek İçin Çok Yüksek Bütçelere Gerek Yok!
Bu sayfalarda daha önce defalarca konuştuğumuz gibi artık bir çalışanın çalıştığı yerde kalmaya devam edebilmesi için gerekli ilk motivasyon para değil; değerli hissetmek.
2008’den bu yana yapılan pek Okumaya devam et
Google’a “Turnover Nasıl Yasaklanır?” Diye Soran Var!
İnternet büyük hazine, bilgi okyanusu, orada aradığın her şeyi bulabilirsin. Google mı? En tatlısı. Yazıyorsun cevap veriyor, yanlış yazdıysan bile o kadar akıllı ki soruyor “bunu mu demek istedin?” diye. Her eve lazım böyle anlayışlılık.
Daha Mutlu Olmak Mı İstiyorsunuz? Odaklanın! [Ted Talks]
Araştırmacı Matt Killingsworth şuradaki Ted Talks videosunda mutluluk ile odaklanma arasındaki ilginç orantıdan bahsediyor. Araştırma yapma fikrinin nasıl ortaya çıktığından ve ne tür bir araştırmayı hangi deney grupları üzerinde yaptıklarından videoda bahsediyor zaten. Araştırma sürecinde geliştirilen Iphone uygulamasından nasıl yararlandıkları konusu dinlemeye değer bence. 🙂 Okumaya devam et
Mutlu Çalışanlar İçin Şirketlerin Sahip Olması Gereken 5 Özellik
- Mutlu çalışanlar aynı rolde çok uzun süre kalmayan kişilerdir. Hareket ve gelişim algısı iş tatmini ve memnuniyet yaratır. Öte yandan, sürekli aynı monotonluğa sebep olan statüko, bir süre sonra kişiyi tüketir. Okumaya devam et
Hindistan’da Çokken Çin’de Neden Yok?: Çalışan Bağlılığı
Blessingwhite tarafından 11 bin katılımcı ile yapılan Küresel Çalışan Bağlılığı 2011 araştırmasına göre, tüm dünyadaki çalışanların 3’te 1’inden bile daha az bir kısmı gerçekten kurumlarına bağlı.
%17’lik çalışan kesim kendisini açıkça “bağlı değil” şeklinde konumlandırıyor.
Hindistan %37’lik bir oranla en fazla bağlı çalışana sahip ülke olurken Okumaya devam et
Kariyer Yolunda Parayla Saadet Olur Mu?
Mutlu çalışan yaratmak için artık tek yol çok para vermek değil. Eskinin dar vizyonuna göre “ne kadar ekmek o kadar köfte” misali yüksek maaş alan çok mutlu olur devri kapandı. Artık para kadar önemli pek çok farklı faktör var:
- Fikirlerin dinleniyor olması: Özellikle Y kuşağından olan çalışanlar içinde yer aldıkları düzeni doğrudan etkileyecek fikirler üretebilmek istiyorlar. Bunun için de kendilerini dinleyen ve söylediklerini önemseyen yöneticiler istiyorlar.
- Bir amaç için çalışmak: Sonucunda gerçekleşecek olan değişimin faydalı olacağına inanmayan bir kişiyi motive edemezsiniz, istemeye istemeye çalışan birinin yaptığı işte de elbette eksikler olacaktır. Aynı şekilde artık çalışanlar yaptığı işi neden yaptığını bilmek istiyor. “Şu raporu hazırla” demek yeterli değil, o raporun nerede kullanılacağını de belirtmelisiniz.
- Objektif performans takibi: Doğru gözlem yoluyla siyahla beyazı ayırt etmezseniz beyazı da kendi elinizle grileştirirsiniz farkında bile olmadan. Bu dönemde artık herkes fark edilmek istiyor ve yöneticisi tarafından fark edilmediğini düşünen çalışanın verim kaybı da oldukça yüksek olabiliyor.
- Sorumluluk: Artık çalışma hayatına yeni başlayan kişiler bile kendilerine ait bir sorumluluk olması gerektiğini düşünüyor. Bir işi başından sonuna dek kendisinin planlamasına izin verin, uzaktan gözlemleyerek kontrol edin ama özerk olduğunu hissetsin ve doğru adım atabilmek için ona güven verin.
- Esneklik: Çalışma saatlerinden başlayarak esneklik tanınabilir. Sabah 9 akşam 6 gibi katı saat uygulaması olan kurum sayısı her geçen gün azalıyor. Bu güncellemeye ayak diretmenin kimseye faydası yok artık.
- İlgi: Çalışanlarınıza ilgi gösterin, sadece yaptıkları işle değil, özel hayatları ve kariyer planlarıyla ilgili de sizinle arkadaşça sohbet edebilsinler.
- Şeffaflık: Özellikle ücretlendirme ve terfi gibi kritik konularda kimin neyi neden hak ettiğini herkesin bilmesini sağlayın. Böylece hem kuruma güven duyulmasını hem de çalışanların kendi kariyerlerini daha net planlamasını sağlayabilirsiniz.
8. Farklılıklara Saygı: Eşitlik, hak, hukuk, ayrımcılık gibi kavramlara gün geçtikçe daha fazla özen gösterilen bir dünyada yaşıyoruz. Çağın gerisinde kalmayalım ve kendimize benzemeyen herkesi “anormal” olarak tanımlamaktan vazgeçelim. Eğer pratikte de uygulanabilirse “Herkesi kucaklayan Cumhurbaşkanı olmak” gayet başarılı bir stratejidir.
Yani artık motivasyon konusu her açıldığında sadece ücretlendirmeyi algılamayı bırakalım lütfen.
Çalışmak Bizi Mutlu Ediyor, Ya Sizi?
İngiltere’nin ilk ulusal refah raporu bu hafta açıklandı ve raporun vurguladığı nokta, işi olanların daha mutlu olduğu. Işsizlerin %45’i hayatından memnun olma değerlerinin 10 üzerinden 7’nin altında olduğunu belirtmiş. İş sahibi olanlarınsa sadece %20’si 10 üzerinden 7’nin altında puanlamış hayat memnuniyetlerini.
Bu oranın muhtemel bir sebebi iş sahibi olmayanların para sıkıntısı çekmesi olsa da önemli bir kısmı da kariyer hedeflerine ulaşamamanın ve boşlukta olmanın yarattığı strestir diye düşünüyorum. İş aradığım dönemde en çok “Acaba yarın nerede olacağım” endişesi yaşadığımı hatırlıyorum.