Günümüzde girişimcilik üniversite yıllarına kadar indi. Üniversite öğrencisi veya tecrübeli olması fark etmez, artık kişiler vakit kaybetmeden girişimlerini hızlıca hayata geçirmek istiyor. Dolayısıyla belli bir birikime sahip olmadan, ufak bütçelerle bu atılımları yapabilmek için uygun bir çözüm olan sanal ofisleri kullanmak cazip gelebiliyor.
Yeni kurulan çoğu girişim, ki bunların çoğunun internet girişimi olduğunu düşünmek gerek, fiziki varlıklarını süslü ofislerde konumlandırmaktan çok, mobil halde satış ve pazarlama yaparak şirketlerini büyütmeyi hedefliyor. Okumaya devam et
Başlıkta yer olsaydı 3 kez daha yazabilirdim bu sözcüğü: Girişimcilik. 2012’den bu yana girişimcilerin keyifli ekosistemini takip ediyor, seminerlerine konferanslarına gidiyor, kitaplarını okuyordum. Kendi girişimim olacağını düşünmeden, hayal bile etmeden. Bi’ baktım bu girişimcilik sevgisi benim de ruhumu ele geçirmiş. 🙂 Girişimciliğin en sevdiğim yanlarından biri de, kurumsal hayatta herkes diğerinin açığını bulmaya, hatta ayağını kaydırmaya çalışırken, girişimcilerin birbirinin elinden tutmaya, destek olmaya birlikte yükselmeye değer vermesi.