Haydi biraz gelecek planlarımızdan ve kendimize belirlediğimiz hedeflerden konuşalım.
Hepimizin gitmek istediği yollar, varmak istediği noktalar vardır, öyle değil mi?
Hayır aslına bakarsanız; DEĞİL!
Haydi biraz gelecek planlarımızdan ve kendimize belirlediğimiz hedeflerden konuşalım.
Hepimizin gitmek istediği yollar, varmak istediği noktalar vardır, öyle değil mi?
Hayır aslına bakarsanız; DEĞİL!
YGA Zirvesi 2013’te katılımcılara Turkcell’den Burak Sevilengül’ün dev ekranda seyrettirdiği bir videoyu ve öncesinde videodaki esas adamın hikayesini paylaşmak istiyorum.
Hindistan’ın bir köyünde yaşayan Jadav Payeng isimli adam küçük bir çocukken köylerinin yakınındaki üzerinde bir tek ağaç bile bulunmayan çorak arazi varmış. Muson yağmurları Okumaya devam et →
Yeni yılı, yılbaşını seviyor olmamızın sebebi bana kalırsa sadece yeni olması. Eski yılda yapamadıklarımızı ve yaşadığımız olumsuzlukları yazdığımız defterleri kapatmamız için bize verdiği fırsatı seviyoruz. “Yeni” gelen, yeni defterler, bembeyaz sayfalar, yeni fırsatlarla geliyor. Buna inanıyoruz. Okumaya devam et →
Çağlar Çabuk‘un geçen sene Elma Yayınevi’nden çıkan “Koçluk ve 4. Boyut” kitabı, “neymiş bakalım şu koçluk” diyenler için güzel bir özet olacaktır. 100 sayfalık bu kitapta örnek olaylar üzerinden giderek koçluğun ne olduğu, ne olmadığı ve nasıl faydalanabileceğimiz anlatılıyor, kısa olduğu için de bir çırpıda okunuyor.
Koçluk denen ve ülkemizde profesyonel olarak son yıllarda yaygınlaşan bu uygulama diğer birkaç kavramla sıkça karıştırılıyor. Örneğin mentor, belirli bir alanda uzmanlaşmış kişinin o alandaki daha az tecrübeli kişilere yol göstermesi anlamında kullanılır. Çağlar Hanım’ın örneğini kullanacak olursak; usta-çırak ilişkisi, tarikatlardaki şeyh-mürit ilişkisi, Osmanlı’daki lalalık müessesesi bu kavramın geçmişten günümüze uzanan örnekleridir. Danışman, bildiği işi müşterilerine profesyonel olarak aktaran kişidir. Rehber, yol gösteren, öncü olan kişi anlamında kullanılır.